27 Eylül 2013 Cuma

İSLAM’DA BEDENİ ÖRTMEKTEKİ HİKMET VE ÖLÇÜLER

İSLAM’DA BEDENİ ÖRTMEKTEKİ HİKMET VE ÖLÇÜLER
 Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor. İnsan için elbise fıtrattır. Yani insanoğlu yaratılış icabı, soğuktan ve sıcaktan korunmaya muhtaçtır ve bunun için elbise gereklidir. Hayvanlar bu ihtiyacı güzelim tüy ve kürkleriyle bazıları ise kıl ve yünleriyle sağlıyorlar. Yaz ve kış giyecekleri de birbirinden farklı. Doğal olarak yazın tüylerini döküp kış gelinceye kadar da büyütüyorlar. Yılanlar bile harika kostümlerini yılda bir kere mutlaka değiştiriyorlar. Hayvanlar aleminde durum bu. Peki insan doğal kürk ya da benzeri kıyafetlere sahip olmadığına göre ne yapmalıdır? Elbette kendi imal ettiği ürünlerden giyinerek sıcak ve soğuktan korunacaktır. Bunun yanında insan şerefli bir varlık olması hasebiyle de elbiseye ihtiyaç duyar. Onunla ayıp ve çirkin yerlerini bir başka ifadeyle cinsel dürtüleri harekete geçiren ve insanı kişiliğiyle değil de cinsel kimliğiyle öne çıkaran yerlerini örter. Bu durum bir toplum içerisinde yaşamak zorunda olan insana şeref, varlık ve devamlılık kazandırır. Elbiseye bürünmek insanı soğuk ve sıcaktan koruması yanında insanın toplum içinde kimlik ve değer sahibi bir kişilik olarak boy göstermesine sebeptir. Ayrıca “giyinmek” kadın erkek, yaşlı genç  gibi sınıfların tanınmasına yaradığı gibi farklı milletlerin tanınmalarına ve birbirlerinden ayırt edilmelerine de yarar. Dolayısıyla giyinme olgusu toplumdaki herkesi ilgilendirir. Erkek ve kadın; yaşlı, genç ve çocuklar hep toplumsal konumlarına göre giyim kuşama sahip olurlar. Bu durum hayatı kolaylaştıran unsurlardandır.
İslam dini her konuda mensuplarını bilgilendirerek yol gösterdiği gibi giyim kuşam konusunda da aynı ilkesini sürdürmüştür. Erkek ve kadının giyim kuşam konusundaki ortak ve ayrılan noktalar şöyle özetlenebilir:
Öncelikle Fıkıh’ta “avreti galiza” denen birinci dereceden cinsel bölgeler ön ve arka kısım örtülmelidir. Buraları açmak direk cinsel duyguları harekete geçireceğinden kişi ve dolayısıyla toplum bundan zarar görecektir. Bu tür cinsel bölgelerin açılması insan şeref ve haysiyet duygusunu zedeler. En ilkel insan topluluklarında bile mevzubahis yerlerin örtülmeye çalışıldığını görürüz. Bu da bize örtünmenin yaratılıştan gelen bir duygu olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Kadınlar ve erkekler bu birinci dereceden avret sayılan yerlerini -sağlık sorunu hariç- hiç kimseye gösteremezler / göstermemelidirler.
İkinci dereceden cinsellik arzeden yerler öncelikle avret yerlerinin etrafında olan göbekle diz kapağı arasındaki bölgedir. Bu erkek ve kadın için aynıdır. Kadınlardaki cinsel bölgeler ise bununla sınırlı değildir. Mesela erkeklerde göğüsler önemsiz bir ayrıntıyken kadınlar için göğüsler önemlidir. İkinci dereceden cinsel sayılan bu bölge de mutlaka örtülmelidir. Çünkü direk cinsellik mesajı içermektedir. İslam’da da bu bölgeler de “avreti galiza” denilen yerlere dahildir. Erkek ve kadınların ikinci dereceden avret sayılan bu yerlerini de kimseye göstermemeleri gerekir. Bunun dışında kalan yerler “avreti hafife” sayılabilecek kısımlardır. Buralar baş, sırt, karın, omuz, boyun, kollar ve dizden aşağı bacak ve ayaktır. Hanımların bu yerlerini zaruret olduğunda Müslüman kadınların yanlarında ya da mahrem erkeklerin ( dedesi, babası, kardeşi, süt kardeşi, oğlu, süt oğlu vb.) yanlarında açmalarında sakınca yoktur. Bu yerler gayri müslim ve müşrik kadınlara ise gösterilemez. Çünkü bu kadınların arasında ahlaki düşüklük bulunan kadınlar bulunur. Kendilerinden gelebilecek yahut kendi erkeklerine anlatmalarından doğacak zararlardan korkulur. Bugünkü Müslüman kadınların arasında da ahlaki zaafiyetin yaygınlaştığı düşünülürse biz baş dışındaki işaret edilen yerlerin kadınlara karşı da sakınılmasını tavsiye ediyoruz.
Göbekle diz kapağı arasında kalan yerlerin dışında erkekler için avret yeri bulunmamaktadır. Bundan sonrası erkek için takvalı olmak ve takva elbisesini giyerek kendisini haramlardan korumaktır.
Müslüman kadın için ise mahremi olmayan erkeklere ve Müslüman olmayan kadınlara karşı örtmesi gereken yerleri vardır. Bunlar el ve yüz dışında kalan bedenin tamamıdır. Buraların mahrem olmayan erkeklere gösterilmesi haram ve günahtır. Zaruret yahut kaçınılması imkansız hallerin dışında Müslüman hanımlar bu ölçülere azami derecede dikkat göstermelidirler. 
Bedende nerelerin örtüleceği ve kimlere karşı ne ölçüde sakınılacağı konusu bu şekildedir. Fakat İslam’da kıyafetteki ölçüler bununla sınırlı değildir. Bunun dışında elbisedeki nasıllık (keyfiyet) konusu da ayrıntılı biçimde açıklanmıştır.
Erkek erkek kıyafeti kadınlar ise kadın kıyafeti giymelidir. Bu durum toplumda cinslerin fark edilmelerini kolaylaştırır. Cinsler böylece kendi cinslerine ait duyguları korumakta elbiselerinden de yardım almış olurlar. Erkeklere benzeyen kadınlarla kadınlara benzemeye çalışan erkekler şiddetle uyarılmış ve bunun olmaması için hukuki tedbirlerden yardım alınmıştır.
Şeffaf elbiselerden kaçınılması gerekir. Çünkü şeffaf elbiseler bedeni örtmüş sayılamaz. Hatta normal çıplak halden daha fazla dikkat ve şehvet uyandırıcı dahi olabilir. Bu durum ahlak ve edebe uygun değildir. Kişi ve dolayısıyla topluma zarar vericidir.
Dar olmayıp beden kıvrım ve çıkıntılarını örtmelidir. Dar elbiseler de bedeni örtmüş sayılamazlar. Şeffaf elbiselerdeki durum bunlarda da geçerlidir. Ahlaka ve edebe uygun değillerdir.
Bunun dışında bir de tavsiye ve adap ölçüsünde bir kural daha vardır. 
Elbiseler şöhret için kibir ve gösteriş için giyilmemelidir. Allah rasulu s.a.v. “Herkim böbürlenme kastıyla elbisesinin eteklerini yerlerde süründürürse cennetin kokusunu bile alamaz” buyurmuştur.
Buraya kadar anlattıklarımızda erkek ya da kadın açısından bir farklılık yoktur. Her ikisinin elbisesi de avreti kapamalı şeffaf ve dar olmamalıdır. Erkeğin elbisesi kadının elbisesine kadının elbisesi ise erkeğinkine benzememelidir. Her ikisinin elbisesinde de riya ve gösteriş kokusu bulunmamalıdır.

İslam’ın tesettür konusundaki hükümleri erkek ve kadınları korumak içindir. İslam’ın kalesine giren kendini korur. Girmeyen ise kendisini tehlikelere maruz bir şekilde bırakmış olur. İslam’da örtünmek imtihan olduğu kadar bir ibadet biçimidir. Yukarıdaki anlattığımız ölçülere Allah’ın emrini yaşamak için dikkat ve önem gösterenler hesapsız sevap ve mükafat kazandıklarından şüphe etmemelidirler.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder