22 Ekim 2013 Salı

RECEP İHSAN ELİAÇIK’IN “YAŞAYAN KURAN” MEAL/TEFSİR ÇALIŞMASINA DAİR…

RECEP İHSAN ELİAÇIK’IN “YAŞAYAN KURAN” MEAL/TEFSİR ÇALIŞMASINA DAİR…

2 yorum:

  1. Yazdiginiz bu elestiri yazisinda Ihsan Eliacik'in Kur'an'i yorumlama bicimini tarihsel baglam ve metin analiziyle curutmuyorsunuz. Buna ragmen onun tefsirinin yanlis, kendinizinkinin dogru oldugunu iddia edip (yazinin ana fikri bu), hatta size gore yanlis olan yorumlari yasaklamayi dahi ima ediyorsunuz.

    Avrupanin ideolojik tarihini elestiriyor olmamiz, bizim akildan/mantiktan uzaklasmamiza gerekce degildir. Keza kainatin duzeninde gozlerimizle gordugumuz (tahsilim astrofiziktir) en buyuk ayetler, madde/enerjinin birbiriyle etkilesim kurallarini belirleyen akla/mantiga dayanir. Akil ve mantik insanin kendi uydurdugu bir seymis gibi, akil/mantik cabalarini asagilayamazsiniz. Kur'an "akletmez misiniz?" diye defalarca uyarir. Islam tarihi akilci ve tarihselci buyuk dusunurlerle doludur, hemen hepsi de (orn Imam Azam) hakim din otoritesi tarafindan ezilmis oldurulmus iskence edilmis yahut surulmustur.

    Ustelik, akil ve mantik madde/enerjinin, yani kainatin fitratinda vardir, dolayisiyla kainatin bir parcasi olan canlilarda, hele hele bu gezegende canlilar arasinda bilinc sahibi olabilmis insanoglunda hayli hayli vardir. Dolayisiyla, insanin ve kainatin otesinde de akil/mantik ariyoruz, hem de binlerce yildir. Bu arayisinin vardigi son noktaya verdigimiz ozel isim Allah'tir sevgili kardesim. Kimse kainatin otesini bilmiyor. Sen Allah'i bilemezsin, ben bilemem, Ihsan hoca bilemez, tarihte yasamis peygamber ve nebiler de (selam olsun onlara) oylesine aydinlanmis olmalarina ragmen hakikate ancak ucundan dokunabilmislerdir. Zaten tam da bu yuzden iman ettik diyoruz, eger her insan bu kainatin otesinde ve tum varligin nedeni olan o tekilligi (yani Allah'i) kendisi deneyimleyip bilebilseydi, zaten "taniyor ve biliyoruz" derdik, keza inaniyorum demek "bilmiyorum, ama boyle oldugunu dusunuyorum" demektir. Yani iman ederken dahi bir akil/mantik zinciri kuruyoruz.

    Peki sana sual ediyorum sevgili Ercan, hepimiz hakikat arayisinda degil miyiz? Su gezegende tum insanlik olarak bir arada sulh icinde yasayamadigimiz icin yarattigimiz koyler, sehirler, devletler, toplumlar, medeniyetler, bilim ve teknoloji bize faydalari dokunacagina yikim getiriyor. Cunku insanoglu hala onu bencillige, ofkeye, mulkiyet hirsina, ve bilimum "kotu"ye iten icindeki seytanin sesini asamiyor, eline ne aliyorsa bok ediyor. Bu sesi asmamizin tek yolu hakikate (yani "iyi"ye, Allah'a) dogru yol almamiz degil midir acaba?? Kainatin otesine giden yol once kainattan gecmez mi ornegin? Kainati ve icindeki her seyi akilla/mantikla anladikca hakikate bir o kadar yaklasmis olmayacak miyiz? 500 yil once Avrupali kendini evrenin merkezinde sanardi. Simdi sayisiz insanin emegiyle cabasiyla gezegenlerin, ustundeki canlilarin, guneslerin, galaksilerin, hatta evrenlerin nasil olustuguna dair test edilebilir ve yanlislanabilir cok daha (baya) iyi aciklamalarimiz var. Kainatin duzenini daha iyi anliyoruz, Allah'a gittikce yaklasiyoruz. Ama bir yandan da hala tum kainatin ve gezegenin merkezine koyuyoruz kendimizi.

    Velhasil kendimizi kainatin parcasi degil tepesinde gorerek, toprak su hava mevki makam yemek mal icin "benimdir paylasmam" diyerek, doganin dengesini bozmaya curet ederek, ve canliya zarar verip oldurerek zaten tanimlandigi sekliyle "sirk" batakligina batmisiz.. Seytan bizi ilkel gudulerimize (bencillige, ofkeye, siddete, vs) yonlendirirken, Allah bizi bilincli, akilli, bariscil, iyi ve erdemli bir insan olmaya cagiriyor. Ben bu fikirlerim ile peygamberlerin izinden gittigime samimi olarak inaniyorum, eminim Ihsan Eliacik da samimidir (sadece Kur'an'a bakiyoruz, "hikaye"lere degil). Cunku nasil yasadigina bakinca samimi oldugu asikardir. Siz cok farkli dusunebilirsiniz, ama eminim siz de samimiziniz. O halde, biz beserlere dusen nedir? Seytana uyup birbirimizi yemek mi, yoksa erdemli olup birbirimizi akilla/mantikla "ortak iyi" icin ikna etmeye calismak mi? Vicdaniniz ne diyor merak ediyorum. Selam olsun. Saygilar & sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kibar uslübunuzdan dolayı müteşekkirim. her şeyden önce kişilerin durdukları yer ağızlarıyla söylediklerinden daha önemlidir. ihsan eliaçık nerede durduğunu açıkça ortaya koymuş birisidir. artık kendisini ve fikirlerini tartışmaya değecek bir yanı kalmamıştır. o batılın yanında saf tutmuştur. Kuran şöyle der "insanlar arasında konuştuğu zaman sözleri çok hoşuna gidenler de olacaktır. halbuki o şiddetli bir düşmandır.senden -ortamından- uzak kaldığı zaman yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak harsı (ekonomi) ve nesli mahvetmek için uğraşır.Allah ise fesadı sevmez" sayın morrisson sen de kimsin bilemiyorum. ama sana şunu açıkça söyleyeyim biz müslümanların elinde kuran oldukça ve bizler onu düzgün okudukça ehli fesat muvaffak olamayacaktır. bunun için ehlifesadın islam itikat ve kuran ve hadisine saldırılarına onu bozmaya ve asıl mecrasından uzaklaştırmak için gösterikleri çabaya hak vermemek elde değildir. biz bunlarla varız ve bunlar sayesinde var olmaya devam edeceğiz. birileri ise akıllarını zekalarını zaman ve iradelerini bunun ifsat ve mahvolması için harcayacaklar ve sonunda mahşere zarar ve ziyan içinde çıkacaklardır. ihsan eliaçık yoldan çıkmış biridir. samimi olduğuna inanmak namümkündür. onu ve benzerlerini savunmak bir müminin işi olamaz. müminseniz bundan dönmenizi nasihat etmek isterim mümin kardeşiniz olarak. değilseniz bizimle ne işiniz var ticaretinize bakınız..

      Sil