İSLAM VE İNSANLIĞIN KURTULUŞU
“Muhakkak Allah’tan size bir
nur/ ışık ve açık bir kitap gelmiştir. Allah bu kitap ile rızasına uyanları
kurtuluş yolarına götürecek ve onları izniyle karanlıklardan aydınlığa
çıkaracak ve onları en doğru olan yola hidayet edecektir.” (Kur’an[1])
Bugün küfür ve şirkin ; putperestlik ve
ataperestliğin ; makam ve mevkiperestliğin;
servet ve şehvetperestliğin ; adaletsizlik ve haksızlığın ; kargaşa ve
isyanın, insan fıtrat ve faziletini esir aldığı, hatta aşağıladığı ve acziyete
düşürdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Zayıfa merhamet edilmeyen, acize şefkat
edilmeyen, düşenin kaldırmadığı, sadece
ve sadece servet ve maddeye değer verilen bir dünya bu. Ve bu maddeperest
dünyada maddi bakımdan değeri olmayan hiçbir şeyin zerre kadar değeri
bulunmamaktadır.
Eğer insanlık bugün soğuk ve sıcak savaşların,
sömürgeleştirme faaliyetlerinin, nükleer
başlıklı füzelerin gölgesinde yaşamaya zorlanıyorsa, ve eğer bedensel ve
psikolojik müzmin illetlerin pençesinde can çekişiyorsa, yine aynı insanlık
kibirliliğin, anlayışsızlık ve
bencilliğin; cimrilik ve duyarsızlığın zirve yaptığı bir zaman dilimde
yaşamaya mecbur kalıyorsa bizler bu krizin
kaynağını aramak bulmak ve ona suçüstü yapmak durumundayız. Yoksa ne
bizim ne de dünyamızın hali hazırdaki şekvasının son bulacağını düşünmek mümkün
gözükmemektedir.
Bugün İnsanlık İslam’a olan
kayıtsızlığının bedelini maddi ve manevi rahatsızlıklar; zulüm ve tecavüzler;
saldırı ve haksızlıklar olarak devşirmektedir.
Mesela dünyanın bir tarafında insanlar
açlıktan ölürlerken neden diğer bir başka tarafında insanlar en az on aça
yetecek kadar gıda tüketir. Bırakınız dünyayı aynı memleketteki insanların
yaşam bakımından uçurum denebilecek farklıkları neden olur!
-Neden
Hz. Muhammed’e iman ettiğini söyleyen onu örnek alması gerektiğini bilen bir
müslüman aşırı ve lüks harcamaların israfın ağına düşer!
-Neden işçisine eli
titreyerek karın tokluğuna yetecek kadar aylık veren bir patronun hadsiz
hesapsız bir serveti olur?
-Neden toplumun büyük ve
fakir kesiminden inim inim inletilerek toplanan vergiler lüks ve israfa,
şatafat ve debdebe yoluna heba edilir. Yetimin yoksulun sefil ve perişanın
elinden zorla alınan aymazlıkla toplanan
gelirler neden servet ve makam sahiplerinin kasa ve kesine peşkeş
çekilir! Bunları yapıp edenler neden bir gün bunun hesabının olduğunu bilmez ve
düşünmezler?
-Neden bir insan açken, soğukta
üşürken, hasta ya da perişan iken kimseciklerin
haberi olmaz. Neden akrabalık komşuluk bağları artık gök kubbede kaybolan bir
seda olmak kabilinden iyice anlamsızlaşmıştır!
-Neden %99 u Müslüman
denilerek kasınılan bir ülkede %99 luk bu kesim dinleri hakkında tam bir
cehalet ve duyarsızlıkla hayatlarını sürdürür?
-Neden dinlerini doğru düzgün
öğrenmek isteyenler kıyı köşelerde muhtacı himmet çevrelerin ellerine terkedilir?
-Neden ırkçılığı yasakladığı
söylenen bir dinin mensupları ırk ve kavimcilik belasına mübtela olur? Bir
insan neden kendi ırkını kabilesini taparcasına kutsar ve üstünlük iddia eder.
Bir insan bir başka insana
neden rengi daha koyu yada beyaz olduğu için
ya da kendi dilini konuşmadığı için düşman kesilir?
-Neden Günde 5 kere her köşe
bucağı lailahe illallah nidalarıyla çınlayan bir ülkede Allah’ın emirleri ve
yasakları irtica ve gericilik olarak yaftalanır ve aşağılanır?
-Neden cehalet, içki, kumar,
fuhuş ve ahlaksızlık aslında bunlarla bizzat mücadele etmesi gerekenler
tarafından yayılır ve teşvik edilir?
-Neden adeta etinden sütünden
sömürülürcesine faydalanılan, bu topraklarda hür yaşamak için kanından ve
canından fedakârlık yapması beklenen müslümanın inancı ve yaşam tarzı düşman
olarak görülür ve gösterilmek istenir?
İnsanlığı böylesi bir çıkmaz
sokağa düşüren böylesi bir dipsiz kuyuyu ona cennet bahçesi gösteren ve onu
sanal vaatleriyle aldatan nedir?
İşte hâlihazırdaki bu
manzarayı biz insanoğluna sunan ve insanoğlunu böylesine manevi bakımdan
sefilleştiren, onu maddenin ve nefsaniyetin, arzu ve tamahların kulu ve kölesi
eden şey Allah’ın katından indirdiği fıtrat dini İslam dışındaki tüm dinler,
insan aklının mahsulü tüm ideoloji ve “izm”lerdir.
İslam’dan başka tüm felsefe ideoloji ve “izm”ler
bugünkü toplumsal küresel ve çevresel felaketlerin hakiki sebebi, hatta soyları
tüketilen canlıların gerçek katilleri ve fıtratına yabancılaştırılan
insanoğlunun asıl düşmanlarıdırlar.
Evet! Allah’ın sisteminin
dışındaki tüm sistemler insanlığı maddenin ve heva hevesin kulu kölesi
yapmıştır.
Gerçek huzur ve kurtuluş ise
İslam dininin fıtrata uygun sistemine sığınmaktadır.
Doğru cevap budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder