Alkolün Zararları
يَا اَيُّهَا الَّذِينَ
اَمَنُوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ
مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (90) اِنَّمَا
يُرِيدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِى
الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَوةِ
فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ (91) وَاَطِيعُوا اللَّهَ وَاَطِيعُوا الرَّسُولَ
وَاحْذَرُوا فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا اَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا
الْبَلَاغُ الْمُبِينُ (92)
Alkolun zararları dendiğinde, bunu en
kısa ve öz olarak anlatmak istersek "İçki, bütün kötülüklerin anasıdır."
ifadesi en doğru olanıdır. Çünkü Alkol, içen kişinin fiziksel sağlığını
bozmasının yanında, ruhsal sağlığını da olumsuz yönde etkiler. Maddi olarak
kayba uğratır. Ailesiyle ve sevdikleriyle sorunlar yaşamasına neden olur.
Toplum yapısını ve huzurunu olumsuz etkiler. Suça teşvik eder ve suç oranını
arttırır. Yani, alkolün zararları fiziksel ve ruhsal zararlar, topluma
zararları, aileye etkisi, suç oranlarını arttırması, trafik kazaları gibi çok
geniş bir açıdan ele alınabilir. Bu nedenle, "Bütün kötülüklerin anası"
ifadesi oldukça yerindedir. Alkol, insanın zihnini bulandıran ve
sağlıklı düşünmesine engel olan bir maddedir. Yani, bir çeşit
uyuşturucudur. Alkol alan kişi, alkollü iken sağlıklı düşünemez ve sağlıklı
hareket edemez. Bu nedenle, alkol hem kullanan kişi için hem de çevresi
için bir tehlikedir.
Alkol, trafik kazaları ve suç arasındaki
ilişki nedir? Toplumsal bir sorun olan alkolün trafik kazaları ile mala ve cana
karşı işlenen suçlardaki rolü çok ciddi boyutlardadır. Ülkemizde ve dünya da
işlenen suçların ve gerçekleşen kazaların çok ciddi bir oranı alkolden
kaynaklanmaktadır. Bunun en açık örneği;
Ülkemizde
|
|
Cinayetlerin
|
%85
|
Irza tecavüzlerin
|
%50
|
Şiddet Olaylarının
|
%50
|
Trafik Kazalarının
|
%65
|
Aile içi şiddetin
|
%70
|
Akıl Hastalıklarının
|
%60
|
Sebebi ALKOL'dür!!!
Alkol, sağlıklı düşünmeyi engellemekte, karar verme ve
doğru hareket etme yeteneklerini yok etmektedir. Bir bardak bira dahi
refleksleri yarı yarıya azaltır. Reflekslerdeki bu azalma trafik ve iş
kazasında artışı beraberinde getirmektedir.
Vücut sağlığını, aile düzenini ve toplum huzurunu bozan
alkol, akıl sağlığı üzerinde çok ciddi tahribat yapmaktadır. Araştırmacılar,
az miktarda alınan alkolün dahi beyinde küçülmeye yol açtığını tespit etmiş
bulunmaktadırlar. Hafızayı
zayıflatıcı etkileri olan alkol, beyin hücrelerini öldürerek, beyni
küçültmektedir. Beyin hücrelerini öldüren alkol, erken yaşlanma ve bunamaya yol
açmaktadır.
Alkolün insana ve topluma vermiş olduğu zararlardan biri
de ekonomik zararlardır.
Alkolün ekonomik zararlarını kişisel
ailevi ve toplumsal olarak bir kaç açıdan ele almak gerekir. Şöyle ki: Alkol
kullanımı ciddi bir maddi harcama gerektiren bir konudur. Bu nedenle, alkol
kullanan kişiler gelirlerinin önemli bir kısmını alkole vermektedirler. Bu da,
alkol alan kişilerin genellikle diğer harcamalarını kısmalarına ve aileleri
için harcaması gereken gelirini zevk ve eğlence uğruna telef etmelerine yol
açmaktadır. Alkolün ülke ekonomisine de ciddi zararları vardır. Çünkü, alkol
kullanan kişilerin iş verimleri düşmekte ve alkol kullanımının neden olduğu iş
ve trafik kazaları sonucu da ciddi maddi zararlar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca,
ciddi sağlık sorunlarına neden olan alkol iş gücü kaybını ve sağlık
harcamalarını daha da arttırmaktadır. Bunun dışında, ithal içkiler de ülke
ekonomisinin döviz kaybına neden olmaktadır.
Kısacası alkol kişiye, aileye ve topluma
ciddi zararlar vermektedir.
İşte alkollü içkilerin haram olmasının
nedeni de budur. Allah, Kuran'da şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! (Aklı
örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları(fal
çeşitleri) ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki
kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin
sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor
musunuz? Allah'a ve peygambere itaat ediniz, onlara karşı gelmekten
sakının. Eğer bu emre sırt çevirirseniz, biliniz ki, elçimizin görevi sadece
açıkça duyurmaktır.” Maide Suresi, 90-91
İçkinin hem dinen hem dünyevi bakımdan
bunca zararı varken toplumumuzda basın yayın yoluyla bu kötülüğün teşvik
edilmesi medeniyetin bir gereğiymiş gibi sunulması ve gençlerimizin alkol uyuşturucu
ve sigaraya akla ziyan tutkunlukları gayet düşündürücüdür. Maalesef günümüzde
zevk eğlence maddi hırs ve lüks tutkusu birer ilah haline getirilmiş,
nesillerimiz bu tür günahların ve çirkinliklerin kötü akıbetiyle yüz yüze
bırakılmıştır. Allahın şeriatı, hukuku ve dini toplumsal düzenden kovulmuş,
yerine insanların heva ve hevesleriyle arzu ve şehvetleriyle derledikleri
kanunlar kurallar kutsanarak çağdaşlık ve uygarlık adına milletimize empoze
edilmiştir.
İçki içmenin 11 yaşına kadar indiği gerçeği
medyamızda haber olarak yer almış bulunmaktadır. Uyuşturucu kullanma yaşının
14’e içkinin 11’e sigaranın ise daha aşağısına düştüğü gerçeği karşısında bu
çirkin ve hayasız düzenin kurucuları elbette gururlanmalıdır. Hatta onlar Peygamberin
övgüsüne mazhar olmuş fatihlerin torunlarını getirdikleri şu hale bakarak
sevinmelidirler. Çünkü açtıkları yolda kurdukları düzende daha nice içki ve
alkol kurbanı insanımız telef olacak, uyuşturucu ve sigaraya nice milyonlar
akacak, maddi ve manevi çöküş ve hezimetler ardı arkasına yakamızdan
düşmeyecektir.
Eğer bu hastalıklardan kurtulmak
istiyorsak önce bizleri uyuşturan şu “bananecilik” hastalığından kurtulmalı; dinimizi
güzelce öğrenerek yaşamalı ve tebliğ etmeliyiz. Allah yolunda iyiliği yaymalı, kötülükle
savaşmalı ve toplumsal sorumluklarımızı yerine getirmeliyiz. Yoksa hali
hazırdaki şekvamız değil son bulmak gitgide artacak ve içinden çıkılamaz bir
hal alacaktır. Allah’ın elçisi Muhammed Mustafa s.a.v. buyuruyor ki: “İçlerinde
herhangi bir kötülük ortaya çıkan hiçbir millet yoktur ki eğer o kötülükle
mücadele etmeye kadir oldukları halde mücadele etmezlerse muhakkak Allah’ın
azabına müstahak olurlar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder