26 Mart 2016 Cumartesi

ŞAH VELİYYULLAH DEHLEVİ’NİN KALEMİNDEN “AVRET VE TESETTÜR” MESELESİ
Şah VeliyyullahDehlevi (1702-1762) Hindistanlı bir Müceddiddir. Onun kaleme aldığı dev eseri “Huccetullahilbaliğa” Türkçemize “İslam düşünce rehberi “ adıyla kazandırılmış durumdadır.Müellif bu eserinde İslam ahkamını bir düşünce imaliyle birlikte sunmuş ve hükümlerdeki hikmet ve maksatları ortaya çıkarmaya gayret etmiştir.
 “Avret ve Tesettür” konusunu birde Şah VeliyyullahDehlevinin kaleminden -Parantez içi yorumlar bize ait olmak üzere-okumak isterseniz buyrun onun bakış açısından meseleyi anlamaya çalışalım.
“Cinsel fesat kapısının kapatılması
Erkekler kadınlara bakmaktan etkilenirler. Bu onları tahrik eder ve kadınlara karşı arzu duymalarına sebep olur. Aynı şey kadınlar içinde geçerlidir. Bu durum çoğu kez şehvetin gayri meşru yollardan giderilmesi gibi bir sonuca götürür; başkasının nikahlısının peşine düşmek, yahut nikahsız birliktelik gibi.. Bu durumda hikmet bu kapının kapatılmasını gerektirir. Fakat kadınlarla erkeklerin birarada bulunmasını gerektiren zaruri haller de bulunur. Bunun için her iki durumunda itibara alınarak önlem alınması gerekmiştir.
Şeriat bu konuyu düzenlemek için çeşitli hükümler koymuştur. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1-    Kadının, bir zaruret olmadıkça evinde karar kılması:

Rasulullah .s.a.v. şöyle buyurmuştur:
“Kadın avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan dikkatleri ona çekip, gözleri ona çevirtir.” (Tirmizi)
Şeytandan maksat onun yardımcıları ve askerleridir. Yahut burada fitne sebeplerinin hazırlanmasından kinaye vardır. (Yani kadın dışarı çıktığında fitne sebepleri de onun çıkmasıyla oluşur, demektir.)
Allah teala şöyle buyurur:
“Evlerinizde vakar ile oturun, ilk cahiliye devri kadınları gibi açılıp saçılarak ziynetlerinizi dışarıya çıkararak ortalıkta boy göstermeyin!” (Ahzab, 33)
Dışarıya çıkmanın tamamen yasaklanmasının zorluğundan dolayı Rasulullahs.a.v. bunu şöyle açıklamıştır: “Allah ihtiyaçlarınızı görmeniz için çıkmanıza izin vermiştir.” (Buhari, Müslim)
2-    Cilbabemri :
Müslüman bir hanımın evinden çıkarken üzerine bir üst elbisesi alması ve zinet yerlerini (boyun, gerdanlık, kollar ve bacaklar) kocası ve mahremleri dışında kimseye göstermemesi istenmiştir. Bu konuda Allah teala şöyle buyurur: “ Mü’min erkeklere gözlerini harama dikmemelerini ırzlarını da korumalarını söyle! Çünkü bu kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah onların yaptıklarından haberdardır.
“Mümine kadınlara da söyle gözlerini harama bakmaktan korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Kendiliğinden görünenleri hariç zinet (yer)lerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Kocaları babaları kayınpederleri oğulları kocalarının oğulları erkek kardeşleri yeğenleri kendi kadınları(mümin kadınlar) ellerinin altındaki köleler erkeklerden kadına ihtiyacı kalmamış hizmetçiler yahut henüz kadınların gizli kadınlık özelliklerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinet (yer)lerini göstermesinler. Gizledikleri zinetler anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (dikkatleri üzerlerine toplayacak şekilde yürümesinler.) ey müminler hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (Nur, 31)
Kadının tanınması için yüzünün, bir şeyler tutmak için kullanılması gereken ellerinin örtülmemesine ruhsat verilmiştir. Bunun dışında kalan bütün bedenin örtülmesi ise vacip kılınmıştır. Bundan da ayette sayılan kocası ve kendisine nikahları düşmeyen akrabaları ve sahip olduğu köleler istisna edilmiştir. Keza yaşlı kadınlara da üst elbisesi giyinme zarureti getirilmemiştir.
3-    Halvet yasağı:
Üçüncü yasak bir erkeğin nikahı düşen bir kadınla kapalı bir yerde ve çekinecekleri bir kimse olmadan yalnız kalmalarıdır.
Rasulullahs.a.v. şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin! Sakın bir adam dul bir kadının yanında gecelemesin. Ancak nikahlısı veya mahremi olursa başka!” (müslim)
“Hiçbir adam bir hanımla başbaşa kalmasın çünkü üçüncüleri şeytan olur.” (Tirmizi)
“Kocası yanında olmayan kadınların yanına girmeyin; çünkü şeytan insanoğlunun damarlarında dolaşmaktadır.” (Tirmizi, Ahmed)
(Yabancı kadınların yanına girilmemesindeki hikmet hem kendi açılarından bir tehlikeye maruz kalmamaları hem de toplumda çıkacak dedikodudan salim olmaları içindir.)
4-    Avret yerlerine bakmanın haram olması
Dördüncü olarak erkek olsun kadın olsun hiçbir kimsenin erkek ya da kadın hiçbir kimsenin avret yerine bakması haram kılınmıştır. Bundan sadece eşler müstesnadır. Rasulullahs.a.v. şöyle buyurmuştur:
“Erkek erkeğin avret yerine kadın da kadının avret yerine bakmasın” (Müslim)
Avret yerlerine bakmak şehveti uyandırır. Kadınlar kendi aralarında erkeklerde kendi aralarında birbirlerine karşı cinsel olarak tahrik olabilirler. Bunun için avret yerine bakmak herkes için haram kılınmıştır. Hem avret yerlerine bakmayı terketmede bir zorluk yoktur. Çünkü avret yerlerini örtmek insanlık icabıdır ve mutlaka yapılmalıdır. (Hamamlarda banyolarda insan içinde avret yerlerini açmak çok günahtır. Avretlerin açıldığı hamamlara girmek ise kesinlikle caiz değildir.)
5-    Bir yorgan altında çıplak olarak beraber yatma yasağı:
Beşinci olarak tek örtü altında çıplak olarak iki erkek ya da iki kadının yatmaları da yasaklanmıştır. Bu konuda Rasulullah(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir elbise / örtü içinde iki erkek çıplak kalmasın. İki kadın da bir örtü içinde çıplak kalmasın.”(müslim)
(Bu da olması muhtemel durumlardandır. Yatak yorgan olmaması ya da tek elbiseli kimselerin elbiselerini çıkararak yatmaları durumunda şeytanın kendilerine yaklaşması ihtimali fazladır. İkisi de erkek ya da ikisi de kadın olduğu için bundan fesat beklenmez. Fakat asıl fesat böyle durumlarda ortaya çıkar. Bundan dolayı sakınılmalıdır.)
6-    Bir kadının kocasına bir başka kadını tasvir etmesindeki fesadın açıklanması
Rasulullahs.a.v. şöyle buyurmuştur: “Bir kadın başka bir kadının bedenine bakıp ta onu kocasına -sanki kocası onu görüyormuşçasına hayal edebileceği biçimde- anlatmasın.”(Buhari)
(Bu durum da toplumdaki en büyük fesat kapılarından biridir. Bazı kadınlar gördüklerinden aldıkları lezzeti kocalarıyla paylaşmak isterler. Bu ise çok büyük bir felakettir. Çünkü bu onu dinleyen kocasının da o kadına karşı arzu beslemesine sebep olur. Bu hususa da çok dikkat edilmelidir.)
7-    Zaruret olmadıkça tamamen çıplak durmanın haram olması:
Rasulullahs.a.v. şöyle buyurmuştur: “Sakın çırılçıplak soyunmayın. Çünkü yanınızda sizden hiç ayrılmayan melekler vardır. Onlar sadece tuvalet sırasında ve sizden biriniz eşine yakınlaştığı sırada ondan uzaklaşırlar. Onlardan haya ediniz ve onlara eziyet vermeyiniz.” (Tirmizi)
“Allah tealahaya edilmeye insanlardan daha layıktır.” (Buhari)
Bundan da zaruret olmadan bir insanın çırılçıplak durması caiz olmadığı anlaşılmaktadır.
8-    Namahremlere bakmanın hükmü:
(Namahrem demek kendisine nikah düşen kimse demektir. Nur suresi 30 ve 31 inci ayetler namahremlere bakmayı yasaklar. Bu kadın ve erkek için aynıdır. İkiside bakışlardan etkilenmeye açıktır. Bununla beraber insani ilişkiler ticaret vs. gibi toplumsal zorunluluk halleri icabı bir kere bakmaya ruhsat verilmiştir. Rasulullahs.a.v.  Hz Ali’ye : “ Birinci bakış senindir. İkinci defaya bakmaya ise hakkın yoktur.” (Ebu Davut) buyurmuştur. Hadis ilk bakışı sürdürmenin de yasak olduğunu belirtmektedir.)

(İslam Düşünce Rehberi -HuccetullahilBaliğa- 2cilt s. 321, İz yay.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder