ŞAH
VELİYYULLAH DEHLEVİ’NİN KALEMİNDEN “AVRET VE TESETTÜR” MESELESİ
Şah
VeliyyullahDehlevi (1702-1762) Hindistanlı bir Müceddiddir. Onun kaleme aldığı
dev eseri “Huccetullahilbaliğa” Türkçemize “İslam düşünce rehberi “ adıyla
kazandırılmış durumdadır.Müellif bu eserinde İslam ahkamını bir düşünce
imaliyle birlikte sunmuş ve hükümlerdeki hikmet ve maksatları ortaya çıkarmaya
gayret etmiştir.
“Avret ve Tesettür” konusunu birde Şah
VeliyyullahDehlevinin kaleminden -Parantez içi yorumlar bize ait olmak üzere-okumak
isterseniz buyrun onun bakış açısından meseleyi anlamaya çalışalım.
“Cinsel fesat kapısının kapatılması
Erkekler kadınlara bakmaktan
etkilenirler. Bu onları tahrik eder ve kadınlara karşı arzu duymalarına sebep
olur. Aynı şey kadınlar içinde geçerlidir. Bu durum çoğu kez şehvetin gayri
meşru yollardan giderilmesi gibi bir sonuca götürür; başkasının nikahlısının
peşine düşmek, yahut nikahsız birliktelik gibi.. Bu durumda hikmet bu kapının
kapatılmasını gerektirir. Fakat kadınlarla erkeklerin birarada bulunmasını
gerektiren zaruri haller de bulunur. Bunun için her iki durumunda itibara
alınarak önlem alınması gerekmiştir.
Şeriat bu konuyu düzenlemek için
çeşitli hükümler koymuştur. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1-
Kadının, bir
zaruret olmadıkça evinde karar kılması:
Rasulullah
.s.a.v. şöyle buyurmuştur:
“Kadın
avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan dikkatleri ona çekip, gözleri ona
çevirtir.” (Tirmizi)
Şeytandan
maksat onun yardımcıları ve askerleridir. Yahut burada fitne sebeplerinin
hazırlanmasından kinaye vardır. (Yani kadın dışarı çıktığında fitne sebepleri
de onun çıkmasıyla oluşur, demektir.)
Allah teala
şöyle buyurur:
“Evlerinizde
vakar ile oturun, ilk cahiliye devri kadınları gibi açılıp saçılarak
ziynetlerinizi dışarıya çıkararak ortalıkta boy göstermeyin!” (Ahzab, 33)
Dışarıya
çıkmanın tamamen yasaklanmasının zorluğundan dolayı Rasulullahs.a.v. bunu şöyle
açıklamıştır: “Allah ihtiyaçlarınızı görmeniz için çıkmanıza izin vermiştir.”
(Buhari, Müslim)
2-
Cilbabemri :
Müslüman bir
hanımın evinden çıkarken üzerine bir üst elbisesi alması ve zinet yerlerini
(boyun, gerdanlık, kollar ve bacaklar) kocası ve mahremleri dışında kimseye
göstermemesi istenmiştir. Bu konuda Allah teala şöyle buyurur: “ Mü’min
erkeklere gözlerini harama dikmemelerini ırzlarını da korumalarını söyle! Çünkü
bu kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah onların
yaptıklarından haberdardır.
“Mümine
kadınlara da söyle gözlerini harama bakmaktan korusunlar; namus ve iffetlerini
esirgesinler. Kendiliğinden görünenleri hariç zinet (yer)lerini teşhir
etmesinler. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Kocaları babaları
kayınpederleri oğulları kocalarının oğulları erkek kardeşleri yeğenleri kendi
kadınları(mümin kadınlar) ellerinin altındaki köleler erkeklerden kadına
ihtiyacı kalmamış hizmetçiler yahut henüz kadınların gizli kadınlık
özelliklerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinet (yer)lerini
göstermesinler. Gizledikleri zinetler anlaşılsın diye ayaklarını yere
vurmasınlar (dikkatleri üzerlerine toplayacak şekilde yürümesinler.) ey
müminler hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz. (Nur, 31)
Kadının
tanınması için yüzünün, bir şeyler tutmak için kullanılması gereken ellerinin
örtülmemesine ruhsat verilmiştir. Bunun dışında kalan bütün bedenin örtülmesi
ise vacip kılınmıştır. Bundan da ayette sayılan kocası ve kendisine nikahları
düşmeyen akrabaları ve sahip olduğu köleler istisna edilmiştir. Keza yaşlı
kadınlara da üst elbisesi giyinme zarureti getirilmemiştir.
3-
Halvet yasağı:
Üçüncü yasak
bir erkeğin nikahı düşen bir kadınla kapalı bir yerde ve çekinecekleri bir
kimse olmadan yalnız kalmalarıdır.
Rasulullahs.a.v.
şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin! Sakın bir adam dul bir kadının yanında
gecelemesin. Ancak nikahlısı veya mahremi olursa başka!” (müslim)
“Hiçbir adam
bir hanımla başbaşa kalmasın çünkü üçüncüleri şeytan olur.” (Tirmizi)
“Kocası
yanında olmayan kadınların yanına girmeyin; çünkü şeytan insanoğlunun
damarlarında dolaşmaktadır.” (Tirmizi, Ahmed)
(Yabancı
kadınların yanına girilmemesindeki hikmet hem kendi açılarından bir tehlikeye
maruz kalmamaları hem de toplumda çıkacak dedikodudan salim olmaları içindir.)
4-
Avret yerlerine
bakmanın haram olması
Dördüncü
olarak erkek olsun kadın olsun hiçbir kimsenin erkek ya da kadın hiçbir
kimsenin avret yerine bakması haram kılınmıştır. Bundan sadece eşler
müstesnadır. Rasulullahs.a.v. şöyle buyurmuştur:
“Erkek
erkeğin avret yerine kadın da kadının avret yerine bakmasın” (Müslim)
Avret
yerlerine bakmak şehveti uyandırır. Kadınlar kendi aralarında erkeklerde kendi
aralarında birbirlerine karşı cinsel olarak tahrik olabilirler. Bunun için
avret yerine bakmak herkes için haram kılınmıştır. Hem avret yerlerine bakmayı
terketmede bir zorluk yoktur. Çünkü avret yerlerini örtmek insanlık icabıdır ve
mutlaka yapılmalıdır. (Hamamlarda banyolarda insan içinde avret yerlerini açmak
çok günahtır. Avretlerin açıldığı hamamlara girmek ise kesinlikle caiz
değildir.)
5-
Bir yorgan
altında çıplak olarak beraber yatma yasağı:
Beşinci
olarak tek örtü altında çıplak olarak iki erkek ya da iki kadının yatmaları da
yasaklanmıştır. Bu konuda Rasulullah(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir elbise /
örtü içinde iki erkek çıplak kalmasın. İki kadın da bir örtü içinde çıplak
kalmasın.”(müslim)
(Bu da
olması muhtemel durumlardandır. Yatak yorgan olmaması ya da tek elbiseli
kimselerin elbiselerini çıkararak yatmaları durumunda şeytanın kendilerine
yaklaşması ihtimali fazladır. İkisi de erkek ya da ikisi de kadın olduğu için
bundan fesat beklenmez. Fakat asıl fesat böyle durumlarda ortaya çıkar. Bundan
dolayı sakınılmalıdır.)
6-
Bir kadının
kocasına bir başka kadını tasvir etmesindeki fesadın açıklanması
Rasulullahs.a.v.
şöyle buyurmuştur: “Bir kadın başka bir kadının bedenine bakıp ta onu kocasına -sanki
kocası onu görüyormuşçasına hayal edebileceği biçimde- anlatmasın.”(Buhari)
(Bu durum da
toplumdaki en büyük fesat kapılarından biridir. Bazı kadınlar gördüklerinden
aldıkları lezzeti kocalarıyla paylaşmak isterler. Bu ise çok büyük bir
felakettir. Çünkü bu onu dinleyen kocasının da o kadına karşı arzu beslemesine
sebep olur. Bu hususa da çok dikkat edilmelidir.)
7-
Zaruret olmadıkça
tamamen çıplak durmanın haram olması:
Rasulullahs.a.v.
şöyle buyurmuştur: “Sakın çırılçıplak soyunmayın. Çünkü yanınızda sizden hiç
ayrılmayan melekler vardır. Onlar sadece tuvalet sırasında ve sizden biriniz
eşine yakınlaştığı sırada ondan uzaklaşırlar. Onlardan haya ediniz ve onlara
eziyet vermeyiniz.” (Tirmizi)
“Allah
tealahaya edilmeye insanlardan daha layıktır.” (Buhari)
Bundan da
zaruret olmadan bir insanın çırılçıplak durması caiz olmadığı anlaşılmaktadır.
8-
Namahremlere
bakmanın hükmü:
(Namahrem
demek kendisine nikah düşen kimse demektir. Nur suresi 30 ve 31 inci ayetler
namahremlere bakmayı yasaklar. Bu kadın ve erkek için aynıdır. İkiside
bakışlardan etkilenmeye açıktır. Bununla beraber insani ilişkiler ticaret vs.
gibi toplumsal zorunluluk halleri icabı bir kere bakmaya ruhsat verilmiştir.
Rasulullahs.a.v. Hz Ali’ye : “ Birinci
bakış senindir. İkinci defaya bakmaya ise hakkın yoktur.” (Ebu Davut)
buyurmuştur. Hadis ilk bakışı sürdürmenin de yasak olduğunu belirtmektedir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder