26 Mart 2016 Cumartesi

İSLAM’DA “YASAK” DÜŞÜNCESİ
“Yasak” ilk bakışta olumsuz bir kavram gibi gözükse de çoğunlukla büyük felaketlerin kötü sonların önüne geçilebilmek için alınan önlemler olması bakımından gayet önemlidir. Kötüye kullanılma ve özgürlüğü kısıtlama gibi ihtimaller bulunmakla beraber yasaksız bir dünya düşünmek mümkün değildir.
Dinimiz İslam’daki yasaklar insan özgürlük ve iradesini kısıtlamak için değil onun irade ve kabiliyetlerini sonlandıracak hayat ve hürriyet gibi güzellikleri yokedecek etkenlere karşı konulmuştur. İnsanoğlu İslam’ın yasakları sayesinde yüce bir el tarafından korunmuş hatta o gücün kalesine sığınmış olur. Böylelikle hem kendi hayatını hem de toplum hayatını koruyarak huzur ve güzellik içinde yaşamını sürdürür.
İslam’da yasak düşüncesinin temeli “din, can, akıl, nesil ve servet” olarak belirtilen 5 şeyi koruma ilkesinden kaynaklanır. Bu beş şey insan hayatı için vazgeçilmez özellikleri olan temel konulardır.
Hak din, insanın niçin yaratıldığı nereye gideceği sonunun ne olacağı gibi kimsenin bilemeyeceği soruları cevaplayarak onu bilinçlendirir; hayatını düzene koyar; nizam intizam fikrini kafasına yerleştirir; ona hayvan olmadığını Allah’a kulluk için yaratılan en yüce varlık olduğunu söyler. Bu, insanda bilinçlenmeye hayata ve kendisine daha anlamlı bakmasına sebep olur. Hak dinin bir takım öğretileri, ibadet, davranış ve ahlak kalıpları bulunur. İşte İslam’daki yasakların en önemlileri hak dinin korunması için getirilenlerdir. Çünkü hak din olmasa can akıl nesil ve servet gibi diğer unsurları korumak mümkün olmayacaktır.  Hak dini korumak için yasaklananlar en başta Küfür- Şirk ve nifak gibi direk inançla ilgili olarak yasaklananlardır. Daha sonra ibadeti ve Allah ve rasulune itaati terketmek; onlara asi olmak gibi davranışsal yasaklar bunu takip eder.
Canı korumak bu beş unsurdan biridir. İslam bu hususa hiçbir dinin ya da ideolojinin önem veremeyeceği kadar önem vermiş ve bu hususu en ince ayrıntısına kadar açıklamış ve hükümlerini bildirmiştir. Kuran “bir mümini haksız yere kasten öldürmenin cezasının ebedi cehennem ateşi olduğunu söyleyerek öldürme fiilinden sakındırmış ve peygamber (s.a.v.)  kıyamet günündeki ilk görülecek davaların öldürme olaylarıyla ilgili olacağını haber vererek müminleri uyarmıştır. İslam hukukunda (şeriat)savaş hukuku, kasten öldürme, hata ile öldürme, kısas diyet ve benzeri hükümler en ince ayrıntısına kadar belirtilmiştir. Bunlardan başka kürtaj gibi modern cahiliye çağının ürettiği “diri diri toprağa gömme” yollarını yasaklayarak insan neslini koruma altına almıştır.Ülkemizde bu yöndeki fetvalar iyi bilinmese de “sigaranın haramlılığı” artık dünya çapında kabul edilen bir hükümdür. Sigaranın insan canına verdiği zararların kesin somut delilleriyle açıklandığı çağımızda İslam’ın bu muzır kötülüğe sessiz kalması bu ilke doğrultusunda mümkün gözükmemektedir.
 Aklı korumanın insan varlığı için ne derecede önemli olduğu bellidir. Akılsız hiçbir iş yürümez; onun için aklı ona bozukluk ve zarar veren şeylerden korumak gereklidir. İçki içmek, uyuşturucu kullanmak akla zarar veren unsurlar olarak kabul edildiğinden yasak kapsamındadırlar.
Nesli korumak için “zina” ve ona götüren yollar yasaklanmıştır. Kuran evliliğe teşvik eder ve fuhşiyatı gizli olsun açık olsun yasaklar. Bunun için İslam kadın erkek birlikteliklerini düzenler, kadınların cinsiyetinin istismar edilmesini önler. Açık saçıklığı, zinaya ve toplumsal bozukluğa götürdüğü gerekçesiyle yasaklar. Kadın ve erkeğe iffet ve temizlik haya ve edep yuvası aile yaşantısını önerir. Böylelikle insan neslini koruma altına alır.
Serveti korumak için kumar, faiz, haksız kazanç, rüşvet, karaborsa, yalan söylemek, yalancı şahitlik yapmak hırsızlık gibi zararlı davranışları kesin bir dille yasaklamıştır. Bunların zararını teker teker açıklamaya gerek bile yoktur. Bunlar insanın yaşaması için mutlaka ihtiyaç duyduğu servetini tüketip bitirir. Fert ve toplumları mahveder.
Kısaca açıkladığımız 5 unsuru koruma islam hukukunun temelini oluşturur. Kısaca söylemek gerekirse “ŞERİAT BİR İLAHİ KALEDİR; KİM O KALEYE SIĞINIRSA KENDİNİ MUHAFAZA ETMİŞ OLUR; KİMDE KALENİN DIŞINDA GECELERSE BAŞINA GELECEKLERDEN KENDİNDEN BAŞKASINI SUÇLAMASI ABESTİR.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder