İSLAM’DA
“YASAK” DÜŞÜNCESİ
“Yasak” ilk
bakışta olumsuz bir kavram gibi gözükse de çoğunlukla büyük felaketlerin kötü
sonların önüne geçilebilmek için alınan önlemler olması bakımından gayet
önemlidir. Kötüye kullanılma ve özgürlüğü kısıtlama gibi ihtimaller bulunmakla
beraber yasaksız bir dünya düşünmek mümkün değildir.
Dinimiz
İslam’daki yasaklar insan özgürlük ve iradesini kısıtlamak için değil onun
irade ve kabiliyetlerini sonlandıracak hayat ve hürriyet gibi güzellikleri
yokedecek etkenlere karşı konulmuştur. İnsanoğlu İslam’ın yasakları sayesinde
yüce bir el tarafından korunmuş hatta o gücün kalesine sığınmış olur.
Böylelikle hem kendi hayatını hem de toplum hayatını koruyarak huzur ve
güzellik içinde yaşamını sürdürür.
İslam’da
yasak düşüncesinin temeli “din, can, akıl, nesil ve servet” olarak belirtilen 5
şeyi koruma ilkesinden kaynaklanır. Bu beş şey insan hayatı için vazgeçilmez
özellikleri olan temel konulardır.
Hak din,
insanın niçin yaratıldığı nereye gideceği sonunun ne olacağı gibi kimsenin
bilemeyeceği soruları cevaplayarak onu bilinçlendirir; hayatını düzene koyar;
nizam intizam fikrini kafasına yerleştirir; ona hayvan olmadığını Allah’a
kulluk için yaratılan en yüce varlık olduğunu söyler. Bu, insanda bilinçlenmeye
hayata ve kendisine daha anlamlı bakmasına sebep olur. Hak dinin bir takım
öğretileri, ibadet, davranış ve ahlak kalıpları bulunur. İşte İslam’daki
yasakların en önemlileri hak dinin korunması için getirilenlerdir. Çünkü hak din
olmasa can akıl nesil ve servet gibi diğer unsurları korumak mümkün
olmayacaktır. Hak dini korumak için
yasaklananlar en başta Küfür- Şirk ve nifak gibi direk inançla ilgili olarak
yasaklananlardır. Daha sonra ibadeti ve Allah ve rasulune itaati terketmek;
onlara asi olmak gibi davranışsal yasaklar bunu takip eder.
Canı korumak
bu beş unsurdan biridir. İslam bu hususa hiçbir dinin ya da ideolojinin önem
veremeyeceği kadar önem vermiş ve bu hususu en ince ayrıntısına kadar açıklamış
ve hükümlerini bildirmiştir. Kuran “bir mümini haksız yere kasten öldürmenin
cezasının ebedi cehennem ateşi olduğunu söyleyerek öldürme fiilinden
sakındırmış ve peygamber (s.a.v.)
kıyamet günündeki ilk görülecek davaların öldürme olaylarıyla ilgili
olacağını haber vererek müminleri uyarmıştır. İslam hukukunda (şeriat)savaş
hukuku, kasten öldürme, hata ile öldürme, kısas diyet ve benzeri hükümler en
ince ayrıntısına kadar belirtilmiştir. Bunlardan başka kürtaj gibi modern
cahiliye çağının ürettiği “diri diri toprağa gömme” yollarını yasaklayarak insan
neslini koruma altına almıştır.Ülkemizde bu yöndeki fetvalar iyi bilinmese de
“sigaranın haramlılığı” artık dünya çapında kabul edilen bir hükümdür.
Sigaranın insan canına verdiği zararların kesin somut delilleriyle açıklandığı
çağımızda İslam’ın bu muzır kötülüğe sessiz kalması bu ilke doğrultusunda
mümkün gözükmemektedir.
Aklı korumanın insan varlığı için ne derecede
önemli olduğu bellidir. Akılsız hiçbir iş yürümez; onun için aklı ona bozukluk
ve zarar veren şeylerden korumak gereklidir. İçki içmek, uyuşturucu kullanmak
akla zarar veren unsurlar olarak kabul edildiğinden yasak kapsamındadırlar.
Nesli
korumak için “zina” ve ona götüren yollar yasaklanmıştır. Kuran evliliğe teşvik
eder ve fuhşiyatı gizli olsun açık olsun yasaklar. Bunun için İslam kadın erkek
birlikteliklerini düzenler, kadınların cinsiyetinin istismar edilmesini önler.
Açık saçıklığı, zinaya ve toplumsal bozukluğa götürdüğü
gerekçesiyle yasaklar. Kadın ve erkeğe iffet ve temizlik haya ve edep yuvası
aile yaşantısını önerir. Böylelikle insan neslini koruma altına alır.
Serveti
korumak için kumar, faiz, haksız kazanç, rüşvet, karaborsa, yalan söylemek,
yalancı şahitlik yapmak hırsızlık gibi zararlı davranışları kesin bir dille
yasaklamıştır. Bunların zararını teker teker açıklamaya gerek bile yoktur.
Bunlar insanın yaşaması için mutlaka ihtiyaç duyduğu servetini tüketip bitirir.
Fert ve toplumları mahveder.
Kısaca
açıkladığımız 5 unsuru koruma islam hukukunun temelini oluşturur. Kısaca
söylemek gerekirse “ŞERİAT BİR İLAHİ KALEDİR; KİM O KALEYE SIĞINIRSA KENDİNİ
MUHAFAZA ETMİŞ OLUR; KİMDE KALENİN DIŞINDA GECELERSE BAŞINA GELECEKLERDEN
KENDİNDEN BAŞKASINI SUÇLAMASI ABESTİR.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder