“AMWAY” NEDEN MASUM DEĞİL?
Bu yazıda şu sorulara cevap arayacağız
1- Amway sıradan bir ticari şirket midir?
2- Amway’in insanlara sunduğu şeyler sadece
ticari ürünler midir?
3- Amway’in insanların aile hayatına olumlu
katkısı olduğu söylenebilir mi?
4- Amway’in Amerikan ürünü olmasının bir
sakıncası var mıdır?
5- Amway’in ürünleri iddia edildiği gibi
kaliteli ve ucuz ya da organik midir?
Amway sıradan bir ticari şirket sayılabilir mi?
Amway dışardan bakıldığında sıradan bir ticari şirket gibi
görülebilir. Fakat Amway’e sadece bir ticari şirket gözüyle bakabilmek o kadar
kolay değildir. Çünkü Amway’insıradan bir ticari şirketten çok farkları
bulunmaktadır.
Amway’de ilk göze çarpan özellik “haksız rekabet” yapmasıdır. Çünkü
tüm firmalar ürünlerini dükkanlaraarzedip müşteriyle buluştururken Amway böyle
yapmaz. O hem Amway şirketi ve hem de Amwayürünleri için tarikatvari-hatta din
de diyebilirsiniz- bir öğreti ve bir bilinç kazandırma peşindedir. Amwaycilerin
benimsedikleri bilinç “paranın her şey olduğu” bilincidir. Israrla para
kazanmanın/ paralı kişiler olmanın üzerinde durarak Amway adayların kafalarına bu
yerleştirilir. Amwaycilerdeki dışa vuran
fanatikliğin sebebi paralı kişiler olmaya olan son derece büyük inançlarıdır. Bir
Amwayci öncelikle böylesi bir bilinçlenme sürecini tamamlamış biridir. Onlara
göre para kazanmak en büyük ve en önemli şeydir. Hatta hayat bile ancak para kazanma yoluyla anlamını bulmaktadır. İşte
tam bu nokta da Amwaycilerin sinsice ve şeytanice bir propagandaları olur :
“Müslüman da zengin olmalı değil midir?” “Çocuklarınızı özel okullarda okutmak
istemez misiniz?”“Bu zamanda Müslümanlık parasız nasıl yaşanır?” yollu
aldatmaca laflarla sizi de avlamaya çalışırlar. Kurani tabirle Müslümana “sağından
gelirler”.
Hayallerinizle oynarlar.. Şöyle ki:
“Hayallerinizi gerçekleştirmek” sözübir Amwaycinin en çok
kullandığı yemlik sözlerden biridir. Öncelikle siz neyi hayal ediyorsunuz;
açıklayın isterler. Sonunda size o hayali gerçekleştirmiş(!) bir Amwayciyigösterip“Siz
de yapabilirsiniz” diyerek gönlünüzü fethederler. Yüksek maaş mı dediniz işte
bir Amwayci 40 bin tl maaş almaktadır. Emeklilik mi dediniz ondan kolay ne var?
İsterseniz 4 ayda emekli olur(!) keyfinize bakarsınız, derler. Tatil mi
dediniz? Ooh evet..Tatil,Amway’in sizi bedava (!) götüreceği yerler olmalıdır.
Bazen Paris bazen pasifikte bir ada.“Siz hiç hayatınız da limuzin gördünüz mü
kuzum. İşte bu işi yapanları evlerinden limuzinler almakta(!)” derler. İşte bu gözboyama ve masalsı anlatıların
meydana getirdiği büyüleme faslından sonra iş Amway’in o harika(!), o muhteşem,o
eşsiz(!) ürünlerini tanıtmaya gelir. Onlara göre bu ürünler benzersiz
özelliklere sahiptir. Çok çok kaliteli (!) dir. Temizlik malzemeleri ya da
başkası asla kanserojen içermeyen ve özel yerlerde üretilen organik ürünlerdir.
Hatta işin içine biraz da tarikat menkıbelerine benzer konuşmalarda girer :
“Bir kadın(?)Amway’in-içlerinde çamaşır suyuna kadar her türlü ürün bulunan- temizlik ürününü denemek için kafaya dikmiş ama
hiçbir şey olmamıştır” ; “ Her insanda bu temizlik ürünleri yüzünden 4 kg
kanserojen içerikli madde birikmekte fakat siz Amway kullanırsanız bu ürünler
organik olduğundan size zarar vermeyecektir”. Hatta internetteki linkini de
vereceğim yorumcular arasında “Amway’den 4 ayda emekli olduğunu yahut maaş
olarak aldığı miktarın 20 bin tlve bir kere de 400 bin tlaldığını söyleyenler
bulunmaktadır. Bir şirket sizin neyiniz için size 400 bin tl ödeyebilmektedir?
Garip değil mi?Bunun müşteri ve üye avlamak için kurnazca ortaya atılan bir
propaganda yalanı olduğunda şüphe yoktur. Bir kişiye ver binlerce kişiyi
peşinden koştur. Bunun adı iş değil piyango olsa daha doğru olurdu. Şimdi
sizlere internette ki bir yorumcunun sözlerini aktaracağım. http://www.burayayaz.com/amway-yalanlar-zinciri.html/comment-page-1#comments
Ayşe isimli yorumcu diyor ki:
“Toplantılarında(n birinde) bir kız çıkmış konuşuyor: “-18 yaşında
başladım bu işe, şimdi 25 yaşındayım ve emekli oldum. 1200 lira maaş
alıyorum” diye anlatıyor. İçimden saatlerce güldüm.
Yapmayalım bu kadar.. Her denene kanmayalım artık. Aslında
üzülüyorum da. İnsanlarımızın tek probleminin geçim sıkıntısı olduğunu sezmiş
bir firma, bizim insanımızı bu yönüyle kandırıp kendi rantını yükseltiyor.
Yazık, Türklerin bu kadar aptal olmadığını göstermemiz lazım artık bu
insanlara.”
Şimdi yukarıdaki soruya gelelim ve düşünelim “Amway” sıradan ticari
bir şirket sayılabilir mi? Asla! Çünkü Amway önce, insanlar da yalana ve
uyduruk menkıbelere dayalı sahte bir bilinç oluşturmakardından da ticari
ürününü pazarlamaksuretiyle satış yapmaktadır. Haksız rekabetten kastımız
budur. Bu durumun adına her kim “doğrudan satış” demişse yanlış demiştir.
Doğrudan satış bu olmamalıdır. Eğer bunun doğrudan satış olduğunda ısrar
edilirse söylenecek söz bellidir: “ – Alın başınıza çalın!”
Buraya kadar anlaşılan:
a- Amwaysadece ürün üretip pazarlamıyor,
aynı zamanda kendi sistemine ve ürünlerine hayranlık ve bağlılık bilinci
oluşturuyor. Bunu yaparken dürüst argümanlara değil uydurma olduğu aşikar ve
psikolojik operasyon olduğu belli olan tuzaklardan yararlanıyor.
b- Ürünlerinin çok kaliteli olduğunu ve
organik olduğunu söylemesi de delilsiz mesnetsiz boş laflardır. Bunun
tartışmasını yapacağız.
Nasıl büyülüyorlar? Kitap kaset ve cd tuzağıyla
tabi ki!
Amway’e üye olduğunuzda öncelikle Amerikan kapitalizminin
faziletlerini ballandıra ballandıra anlatan kitaplara da abone ediliyorsunuz. Tabi
parasını bir güzel ödeyerek. Bu kitaplar da öyle piyasadan daha ucuz falan
değil. Fakat mutlaka almalısınız. Yükselmek için okumalı Amerikan para kazanma
hırsını beyninize kalbinize iyice sindirmelisiniz. Hayalleriniz…. Hayallerinizi
düşünün.. Parasız olur mu bu hayaller..Lüxvillalar, jipler, limuzinler.. “Yüksek
ve asil bir hayat arıyorum” diyenler için Amway size kapılarını ardına kadar
açmış bulunmaktadır(!)
İşte kasetler ve cd ler hep bu tür gözboyama teknikleriyle ve psikolojik
operasyonlarla doludur. Size bunları bir güzel öğretip sizi kazandıktan sonra
başkalarını da bu batıl tarikata -düzeltiyorum- Amway’e kazandırmak için sokağa
çıkarırlar.
Aynı şeyleri söylediğimiz anlaşılan bir internet yorumcusunun
konuya bakışı da düşünmeye değer :
“Çevremdeki amwaycilerden
öyle bir tiksiniyorum ki artık! Malesef bu şekilde düşünen tek kişi de ben
değilim. Kendileri gibi ihtiraslı kişileri bulup bu işe sokuyorlar. Çok
sevdiğim bir arkadaşım bu işe bulaştı bulaşalı artık selamı sabahı kestim. O
dereceye kadar getirdi işi. Motivasyon kitapları okutuyormuş! (Amway) Satışınızı
artırsın diye okutuyor onları genel kültürün artsın diye değil. Madem okumayı o
kadar seviyorsunuz eleştirileri de okuyup kıyas yapınız o halde ?”
Bu hususta medya da konuşulanları da sizinle paylaşmak istiyorum. Mesela
1-7 temmuz 2005 tarihli haftalık “Gerçek Hayat” dergisinde çıkan şu haber
dikkate değer : “ERİC SCHEİBELER ..Amerikan Enerji Bakanlığında müfettişti. Karısıyla
birlikte AMWAY’e girdi. Kısa zamandayükseldiler. Ama ters giden bir şeyler vardı.AMWAY’in
kazan/kazan felsefesi aslında “kaybet/kaybettir”den ibaretti. Araştırdı, buldu,
şoke oldu, kitabını yazdı: AMWAY’in içyüzünü anlattığı“Aldatmanın Tacirleri” kitabı
tüm dünyada yüzbinlerce kişiye ulaştı….Eric şöyle diyor: “İnternette dava
haberleri görünmeye başladı. Bu haberlere göre kitaplardan,kasetlerden ve
seminerlerden muazzam karlar eldeediliyordu. Bize söylenen bu araçların
maliyetine,hatta zararına satıldığıydı. Halbuki davalar, baş distribütörlerin bazılarının
bütün servetlerininAmway’den değil, bu ikincil, gizli kitap, kaset, ve seminer
iş sisteminden geldiğini ortaya çıkarıyordu. Başdistribütörlerin gelirinin
%90-98’inin buradan geldiği bir gerçek. Bu gizli gelir olmasa, en başarılı distribütörler
bile Amway’de para kaybeder. İnsanlarküresel çapta bir tüketim dolandırıcılığına
kurbangidiyordu. Eski bir federal müfettiş olarak, eğer bütün bunları
belgelemezsem, bu dev şirketin beni bir böcek gibi ezeceğini biliyordum. Tam
anlamıyla binlerce saatlik kaset, video vardı ve klasörlerce de belge buldum. İnternette
dava üstüne davayla karşılaşıyordum, hepsi de aynı sahtekarlıktanmüştekiydi….
“Milyoner baş distribütörlerin gelirinin nerdeyse tamamı da Amway ürünlerinden
değil, kitaplar, kasetler, seminerler işinin içine kattıkları insanlardan ve onların
ay ay, yıl yıl buraya yatırdıklarından geliyordu.” Sanırım bu haber “kitap
kaset cd vb materyallerin değerini anlatmaya kafidir. Röportajın tamamını
okumak için:http://www.amquix.info/pdfs/turkey_eric_interview.pdf
Amway ürün pazarlama sistemi
Amway’in haksız rekabet yaptığını söylemiştim. Şimdi bunu biraz
daha netleştirmek istiyorum. Yukarıdan beri anlattıklarımızı hafızamızda
tutarak üzerine şunu ekleyelim. Bu propagandanın arkasından gelen süreç Amway’e
üyelik sürecidir. Bir evin hanımının – ki genelde hanımlar üzerinde
çalışılıyor- üye olması demek o evin ebediyete kadar Amway ürünleriyle dolup
taşacağının garantiye alınması demektir. Çünkü üye olan kişiye “-Bu kaliteli(!),konsantre
ve organik(!) ürünlerin satış fiyatı diyelim 25 tl ; fakat sen üye olduğun için
17 tl ye alabileceksin” denilmekte böylelikle o hanım kalite- konsantire ve
organik ürün kullanma adına bu ağa iyice bağlanmaktadır. Artık verdiği 17 tlyi
de seve seve vermekte ve bu hususta hiç itirazı olmamaktadır. Çünkü başkaları
yani üye olmadan sadece ürün kullananlar kendilerinden aynı ürünü 25 tl ye
aldıklarından kendilerinin verdikleri onyediler yirmi yediler gözlerine
gelmemektedir. Böyle 1000 üyenin olduğunu düşünün; bu bir ticari şirket için
sorgusuz sualsiz net para demek değil midir? Burada rekabet düşünülebilir mi? Peki
Amway hakkındaki “haksız rekabet” iddiamız buna göre yerli yerince bir iddia
değil midir? Çünkü insanların akıllarını yalanlar ve garip iddialarla;
mesnetsiz dayanaksız sözlerle çeliyor ve kendi şirketinizin tüm ürünlerine
adeta abone ediyor ve onları her daim sizden alışverişe mecbur ediyorsunuz.
Bunun adı “haksız rekabet”ten başka ne olabilir?
İnternette gıda raporu sitesinde ki şu yorum dikkatimi çekti
paylaşıyorum.
“Ticaretin, alışverişin bir usulü vardır. Bir mala ihtiyacım varsa
araştırır keseme uygun olanı beğenerek alırım. Fazla reklam yapan bir dükkana
da uğramam. Yok komşunun kızı Amway üyesi olmuş, yok öğretmenimiz Amway
satıyormuş; yazık alalım diye insanlar istismar ediliyor. Adam gibi
diğer firmalar gibi satış yapsa ya!! O ZAMAN BAŞKA BİR ŞEY VAR BU İŞTE.”
Puan kandırmacası
Üyeler aldıkları ya da alıp
sattıkları ürünlerden ürünün maddi değerine göre “puan” almaktadır. Belli bir
puanı almak sayesinde kendisine dönen alışverişine oranla mini mini paralar
üyeyi sevindirmekte ve “hem kullanıyorum,
hem satış yapıyorum, hem kazanıyorum” anlayışını kazandırmaktadır. Fakat asıl
puan nerede biliyor musunuz? Sıkı durun “Asıl puan Amway’e üye kazandırmakta”dır.
Onun için Amwaycilerinüzerinde asıl durdukları konu asla ürün satışı değil
Amway’e üye yapmaktır. Yukarıda bir üyenin şirket için nasıl bir kazanç
olduğunu açıklamıştım.Amway için "üye” demek abonoman müşteri/ müzmin
bir alıcı ve sonuç olarak kaçınılmaz kar demektir. Bir evde bir Amwayci
varsa artık o evin mutfak, banyo, tuvalet, genel temizlik ve kozmetik
ihtiyaçları Amway’dan alınacak demektir. Bunun ne anlama geldiği açıktır. Onun
için Amwayciler asıl olarak üye kazanma peşinde koşar ve sırf üye yapmak için bu
ürünlerin –asılsız- üstünlüklerini(!) anlatadururlar.Her bir Amwayciye o çok
abartılan maaş edebiyatını gerçekleştirmesi için puan kazanmanın önemi gayet
iyi anlatılmıştır. Fakat diyelim Amwayci
o ay yeterli üye kazandıramamıştır. Bu sefer ürün alımı yoluyla puan
kazanılmaya ve hedef puana ulaşılmaya çalışılır. Bunun için gerekli ya da
gereksiz bir sürü ürün sipariş edilir. Tabi siparişler banka yoluyla olduğundan
borçlar bankada birikecektir. Satılsın ya da satılmasın Amway parasını bir
güzel alır. Bir Amwaycininsözüne ya da maaş bordrosuna değil, bankalara olan
kredi kart borçlarına bakınız. İşte o zaman amwaycinin gerçek yüzünü öğrenmiş
olursunuz.
Puan için bir başka yol da hediye tuzaklarıdır. Diyelim şirket o ay
2000 puana bir hediye ürün vermektedir. İhtiyaç olmasa da 2000 puanlık ürün
alınır. Hatta bunlar ziyan olacakve kolay satılmayacak ürünler bile olabilir.
Fakat artık iş işten geçmiştir ve her fiyasko, üyeyi kumar gibi daha çok
hırslandırarak kendi batağına gömmeye devam eder. Kredi kartları borçlarla
dolar taşar fakat hırs Amwaycinin gözünü açtırmayacak kadar müzminleşmiştir.
Bu “puan” meselesinin üyelere verdiği hırsla Amwayciler sokak sokak
mahalle mahalle hatta şehir şehir gezerek Amway’e üye yapma peşine düşerler. Kendi özel araçlarıyla ve tamamen kendi
üslendikleri yol ve kalma masraflarıyla şehir dışı seyahatler yaparlar. Şimdi
soruyorum bu iş karlı olabilir mi? Gideri gelirinden kesinlikle çok daha
fazladır Amway’in. Fakat iş gereği
Amwayciler kendileri çok zengin ve refah içinde göstermeye çalışırlar. İnsanlara maaş bordrolarını gösterir fakat
o paraları nerelerde yediklerini açıklamazlar. O paralar da Amway uğruna
harcanmaktadır çünkü.Amway işinin bir sahtekarlığı da işte buradadır. Yüksek
maaşlar yüksek giderlere aktarılır. İşte gariplik burada başlamaktadır: Bir
Amwaycişu anlattığımız zararlı işi,bir hayat tarzı olarak benimsemiş
bulunmaktadır. O bu işeasla “kar ya da zarar” olarak bakamaz. Mesela o kendi
parasıyla Amway için şehir dışına gitmişse zaten seyahat etmiş(!), otellerde
kalmışsa hayatın tadını çıkarmış(?), insanları üye yapmak için peşlerinde
koşmuşsa belki hayatını biranda değiştirebilecek birisiyle karşılaşmak(!?)
uğruna bunu yapmıştır. Onun ailesi Amway; dini cemaati amwayciler; gözü kulağı
aklı fikri hep amway satışı ve üyeleri olmuştur. Biz bu işe “batıl bir din ya
da tarikat” yakıştırması yaparken işte bunu söylemek istiyoruz: sonuç olarakAmway
bunun için masum olamaz! Amway masum bir ticari şirket değildir. Beyin yıkayan
ve fanatikler yaratan, para dinine müminler toplayan bir deccal kuruluştur
Amway.
Amwaycilerin çalışma şartları nedir?
Amwayciler ısrarla kendi işlerinin patronu olduklarını ve mesai
saatlerini kendilerinin belirlediklerini söylerler. Bundan büyük yalan olamaz.
Çünkü bir Amwaycinin asıl patronu ne zaman telefon edip görüşmek isteyeceği
belli olmayan herhangi bir müşteridir. (Potansiyel)Müşteri çoğunlukla Amway’e
üye olmak istemektedir. Fakat randevuyu da kendisi vermektedir. Çünkü Amwayci
ona ulaşmak için her zaman hazır olduğundan randevuyu müşteriden alır ve
çoğunlukla insanların işlerinden evlerine döndükleri saatlerde Amwayci yollarda
müşterisine ulaşmak için koşuşturmaktadır. Akşam 18:00 de işten çıkan biri
18:30 a randevu vermekte buluşma ve iş anlatmadan sonra Amwaycinin evine dönüp
çoluk çocuğuna kavuşması normal olarak 21: 00 ya da daha geç olmaktadır.
Normal işlerde çalışanlar ancak Cumartesi ve Pazar günleri boş
olduklarındanrandevularını da ancak bu günlerde verebiliyorlar. Bu da
amwaycinin tatil günlerinde bile iş kovalamakta olduğunu güzelce izah eder.
Hele bitmeyen iş ve ev toplantıları
İş toplantılarının haddinin hesabının olduğunu düşünmek mümkün
değildir. Ben size gece toplantılarından bahsedeyim. İş toplantısı adı altında
akşam yemeği için biraraya gelen amwayciler gece geç saatlere kadar (gece
00:02,00:0 3 gibi) birarada erkekli kadınlı toplantılar yapmaktadırlar.
Müslüman hanım ve erkeklerin bu toplantıları nasıl benimseyebildiklerini
anlamak gerçekten çok zordur. Fakat hatırlayın Amwaykendisinin de aynı zamanda
bir aile olduğu iddiasını dillendirmektedir.
İş seyahatleri ise başka bir dert.
Ayda bir İstanbul’da yapılan
büyük beyin yıkama; yüceltme ve onure etme operasyonlarına katılmak mecburidir.
Biletlerinin parasız olduğunu düşünürseniz Amway gibi kurnazlar ve uyanıklar
şirketine haksızlık edersiniz. Bilet en az 30- 50tldir.
İş seyahati ile ilgili olarak mesela herhangi bir müşteri
Türkiye’nin en uç yerinden de telefon edip görüşmek isteyebilir. Amwayci için yapılacak
şey bellidir. Telefonun diğer ucunda ki kişi amwaycinin hayatını değiştirecek
kişi(!) olabileceğinden yollara düşülür ve günlerce oralarda gezilir iş
anlatılır.
Şimdi bu hususta internette dolaşan şu yorumlara dikkat etmenizi
rica edeceğim. Öncelikle yorumların geçtiği yerleri vermek istiyorum:
“Zehra” adlı yorumcu şunları söylüyor:
“Adem bey! Bu amwayciler garip insanlar doğrusu…. Komşum bu işi
yapıyor ve Antalya’ya seminerlere gidiyor ve evi açık; tanımadığı insanlar, o
yokken de onun evine doluşup yine başka Amway seminerleri yapıyor; Ayda 6
milyar kazanıyorum diyor ama 6 lirasının bile sefasını süremiyor, çünkü
ürünlerin belirli miktarda satılması ve hep üye yapma zorunluluğu var .Sattığın
detarjanların birini bari evinde kullan! Ev mezbelelik gibi… Çocuklar komşulara
emanet… Niye????-Burdur da üye olacak var! Oraya koş! Denizli’de var! Buraya
koş; avcılık yapıyorlar. Çok yazık! Bu iş yüzünden bir evini satmış. Nasıl bir
hırstır, hala devam ediyorlar.. İnsanları yasal şekilde sömürüyorlar. Çok yazık!!!
Ürünler organik mi?
Yorumcu devam ediyor:
Kimyasal yok!Diyorlar; mümkün değil;ben ve kuzenim kimyacıyız ve o
Amerika’da iyi bir üniversitede bir şekilde Amway ürününü incelemişler ve (Amway
ürünlerinde)her firma(nın ürününde) bulunan kimyasal (madde kadar) kimyasal var. O“zoom” deterjanında sadece koku
verici esans kullanmamışlar; bizimkilerde koku yok diye doğal sanıyor aldanmayın dikkat edin;
lütfen!..”
“Ayhan” adlı yorumcunun sözleri de düşünmeye değer:
“Deterjanda kimyasal madde yok diyenler bunu bilimsel olarak
açıklayabilir mi lütfen?
“Cevaba gerek yok” deterjan kesinlikle kimyasal(bazik) bir üründür.
Siz hiç tarlada yetişen bir deterjan gördünüz mü de organik yada zararsız
diyebiliyosunuz.”
“Mehmet Emre Baş” ise şunları diyor:
“Amwayci olmak, amway misyoneri olmak sizin tercihiniz. Ama
piyasada satılan onaylı deterjanların kanser yaptığını fakat el altından
satılan amway ürünlerinin ise sağlığa yararlı geldiğini söylemek için çok makul
belgeleriniz de olmalı. Sonradan görme şeklinde konuşmamak lazım.”
Bir Amwayci hanım evde..
Amwaycibir hanım yorgun argın evine gelip çoluğuna çocuğuna da
bakamaz. Heryerden gelen telefonlarla siparişlerle günün son dakika ve saatleri
de heba olur. Çoluk çocuğa ve hala boşanmamışsa eşine mutsuzluk ve
ümitsizlikten başka bir şey kalmaz. İnternette bununla ilgili de birçok ifşaat
bulunuyor.http://www.gidaraporu.com/amway-benzerlerinin-batakliginde-musluman_g.htm
Bunlardan en çok dikkatimi çeken bir ikisini buraya almak
istiyorum:
“Yahu kardeşim hala bu saçma sapan işlerle uğraşıyorsunuz. Benim
en yakın arkadaşım eşinden bu yüzden ayrıldı. Gece saat 3 te eve gelen kadından
ne beklersin sen. Kadın o kadar vicdansızlaşmış ki Mahkemede hakime "Eğer
çocuğu üzerine alırsa, benim başıma bela etmezse hemen boşanırım. demiş.Amway
Bizim kültürümüzü yok ediyor emin olun”
“Kesinlikle size katılıyorum eşimin bir yakını bizi zorla Amvay’e
girmemizi istiyor; yapıştı(lar) mı üye olmadan bırakmıyorlar. Arkadaşlar konu
para kazanmaksa çoook çalışmadan mümkün değil. Gece 3 olmasa bile çok yoğun
çalışmalısın. Eşinden, çocuğundan, zamanından çalmadıkça zümrüt, bakır her ne
ise asla olamazsın. O çok kazananlar eş, anne olduğunu unutuyor.”
Hele şu yoruma hak vermemek mümkün değildir:
“Ben de eski bir amway üyesiydim bıraktım; faydasını görmediğim
gibi (zarar edip) içeri girdim… Maneviyattan kaybı hiç sormayın..Kaç
arkadaşım bu işte boşanma aşamasında…. Kaç arkadaşım çarşafını çıkardı ve
(güya) modernleşti.. Bu işte manevi kayıp çooooooookmüslüman akıllı
olmalı.”
Amway’in yurt dışı seyahatleri de tam bir
kandırmacadır.
İnsanları sizi yurt dışına seyahate götürüyoruz. Sizin asla
kendinizin gidip göremeyeceğiniz yerlere Amway sizi götürüyor. İşte bu
tatillerle hayallerinizi gerçekleştiriyoruz denilerek 1 yıl boyunca herkese ve
her yerde propaganda yapılmaktadır. Evetbu büyük muhteşem tatil kaç gün
olabilir dersiniz? Yolun harici sadece 3 gün. İşte 1 yıllık uzun ve
şaşalı tatil edebiyatının meyvesi üç günlük bir seyahattir. Bu durum size neyi
anlatıyor? Siz bunun arkasında dürüst bir zihniyet arayabilir misiniz?
Tatili kazanan bu şanslıların her birine gittikleri yerin ve Amway’in resimleri
olan ve oradan Türkiye’deki adreslerine postalanmak üzere 1000lerce kartpostal
verilir. Çünkü başkalarını avlamak ve onları da Amway üyeliğine ikna edebilmek
için için ancak böyle kurnazca bir yol izlenmelidir. 3 günlüğüne seyahat
edilir, Amway sizi masalsı yerlere gönderiyor denilerek yıllarca propaganda
ettirilir. Bu işte dürüstlük nerede? Fakat belli ki riya ve gösteriş her
yerinde.
Amway hayat tarzı İslam diniyle bağdaşabilir
mi?
Asla bağdaşamaz! Çünkü yukarıdan beri açıkladığım fikirler özetle
her ne olursa olsun para kazanma fikri İslam’daki zühd ve takva idealleriye
çelişir. Amway’in öğretileri olsa olsa Musa a.s. ın kavmindeki büyük kapitalist
Karun’un öğretileridir. Peygamberlerin böylesi bir öğretilerinin olduğunu
düşünmek mümkün değildir.
Amway işinde İslam’a uymayan bir diğer konu ise haremlik selamlığa
dikkat edilmemesidir. Bir Amwayci işi dinlemek isteyen müşterisinin cinsiyetine
bakmaz. Onu herhangi bir yerde evde ofiste cafede karşısına alır ve beyin
yıkamayla eşdeğer propagandasını yapmaya başlar. Bunun caiz olmadığı bellidir.
Ayrıca Amway şirketi ABD de ki iki partiden biri olan
cumhuriyetçilerin destekçisi olan bir firma olduğu bilinmektedir. Demokratların
karşısındaki cumhuriyetçilik akımı bizdeki aşırı sağcılığa, -ırkçılık ta
diyebilirsiniz- tekabül etmektedir. Bu cumhuriyetçiler hem Türkiye’nin hem de
tüm Müslümanların can düşmanlarıdır. Irak ve Afganistanı işgal edip milyonlarca
müslülümanı mağdur eden G. W. Bush bir cumhuriyetçiydi. Bu cumhuriyetçiler ellerinden
gelse yeryüzünde tek bir Müslüman ve Türk koymama azmindedirler. Ermeni
lobilerinin en önemli destekçileri işte bunlardır.Amway ise bunlarla çok yakın
bağlantıları bulunan bir şirkettir. Hatta milyonlarca Müslümanın katledilmesi
milyonlarca çocuğun yetim bırakılması ve yüzbinlerce Müslüman kadının ırz ve
namusuna el uzatılması ile kafalara kazınan Irak savaşına finanse eden
şirketlerden biridir Amway.
Amway ya da diğer tüm gayri müslim ülke ve şirketlerin tamamı bizim
için milli olmayan ve sakınılması icabeden kurumlardır. Bugün buna dikkat
etmezsek yarın bu kafir şirketlerin finanse edeceği savaşlardakendi ellerimizle
onların ceplerine koyduğumuz paralarımızla bizleri öldürürler. Bu durum artık
bilinmeyecek bir şey değildir.Kafirleri dost tutmamalıyız. Kendi sanayimizi
kendi bilişim ve iletişim teknolojimizi çoktan üretir hale gelmeliydik. Bunu
bugüne kadar yaptırmayanlardan da hesap sormak zamanı çoktan geçmektedir. Üç
buçuk deterjancının kozmetik pazarlamacısının ellerine düşmek kendimizi
aşağılamaktan başka ne olabilir?
Yorumculardan bazıları ısrarla peygamberimizin
Yahudilerle ticaret yaptığını söylüyorlar.
Elbette pegamber herkesle ticaret yapmıştır. Fakat kuralları hep
kendisi koymuştur. O bir Yahudinin ya da başkasının ticari anlayışına teslim
olmamıştır. Mesela Hz. Peygamberin Medine’ye hicret ettiğinde ilk yaptığı iş
Yahudilerin ele geçirdiği Medine pazarında ticaret yapmak değil; boş bir
arazide sıfırdan yepyeni bir ticari pazar oluşturmak olmuştur. Böyle akıllı ve
işbilir bir peygamberin Yahudilerle de ticaret yaptığını söyleyerek Amway
işinde çalışmayı meşrulaştıranlar gayet büyük bir aldanma içindedirler;
hatırlatıyoruz.
Çarşaflı/ pardesülü hoca Amwayciler..
İşte burada bir süre durup düşünmek gerekiyor. Çarşaf/ pardesü
giyen hocalar bile bu işi benimseyerek girmişler ve sohbet sonrası satış ve
Amway üyeliği diyebileceğimiz büyük garabetlere imza atmaktadırlar. Böyle
insanların ne yaptıklarının farkında olmadıklarını kesin bir şekilde ifade
etmeliyim. Bu olabilecek en çirkin davranış ve dini dünyaya alet etmenin dini
istismar etmenin en daniskasıdır.Bu davranışı sadece o an açlıktan ölüyor
olma gibi bir durum belki meşru kılabilir. Bunun dışında buna cevaz bulmak
mümkün olmaz. Bir defa açlıktan kurtulduktan sonra da aynısını tekrarlamak
doğru değildir. Derhal bir başka iş bulmalıdır. Açlığın giderilmesi için
ticaret yapma zorunluluğu da yoktur. Hizmet sektörüne de gidilebilir. Önemli
olan kendini bu ne idüğü belirsiz İslam ve Müslüman düşmanı şirketlere kullandırmamaktır.
SONUÇ :
Bu işi yapmak caiz değildir. Bunun bir çok sebebi vardır. Bunlardan
sadece biri bile bu işi yapmamak gerektiğini ortaya koyar.Özetleyecek olursak bu işin dürüst bir iş
olmaması; İslami hayat tarzına, zühd ve takvaya en önemlisi de aile kurumuna
zarar veren bir iş olması; Amerika gibi İslam ve Müslüman düşmanı bir ülkenin şirketi
olması; bu ülke içinde İslam’a ve Türklere en çok düşman olan cumhuriyetçileri
desteklemesi bu şirketle hemen şimdi tüm bağlarımızın kopartılması için en
belirgin sebeplerdir.
Amerikan’ın İslam düşmanı olduğu iddiası bazılarına garip
gelebilir.Halbuki bundan daha açık ve net bir şey olamaz. İsrail yaptığı tüm
katliam ve çirkinliklerini Amerika’nın himayesinde yapmaktadır. Sovyetler
yıkıldıktan sonra Amerika kendisine küresel çapta bir düşman bulma telaşına
düşerek bu düşmanın İslam ve Müslümanlar olduğunu ilan etmiştir. Amerika
düşmansız yaşayamaz mı? Hayır! Çünkü Amerika’nın en önemli geliri “silah
sanayi”dir. O da Yahudilerin elindedir. Amerika’nın karnının tok olması için
mutlaka bir yerlerde savaş çıkması ya Amerika’nın kendi müdahale ederek yahut silah
satarak bu tokluğunu sürdürmesi gerekir. İşte size bununla ilgili basında
çıkmış taze bir haber: “Amerikan ekonomisi savaşla büyüyor ve ABD'nin savaş
yapmadığı zaman ekonomisinin teklediği en yetkili ağızlardan ifşa edildi.”
Türkiye’nin bile başına bela
olmuş tüm darbeler, tüm Ergenekonlar ve tüm terörün arkasındaki asıl unsur
ABD’dir. 80’den önce sağ sol kavgasını çıkartan da Amerika’ydı. 80’den sonraki
PKK’yı üreten de içimizdeki Amerikan unsurlardır. Güneydoğuda PKK ya Amerikan
çekiç gücünün destek verdiği çok yazıldı ve söylendi. Ergenekon ülkemizdeki
Amerikan işbirlikçilerinin en önde geleniydi. İşi bitti ve çöpe gönderildi. Her
yıl Amerikan senatosunda bize gözdağı verilerek tartışılan “ermeni yasası”nı
hatırlayın. ABD Türkleri sevse her yıl bu salakça yasayı parlementosunda
tartışır mı? Demek ki ABD sadece Araplara Afganlara değil bize de çok zararlı
bir ülkedir. Onun için onun şirketlerine karşı dikkatli olmalı;
colasınıpepsisini içmemeli; Mcdonals gibi ürünlerini yememeliyiz. Dinimize bir
güzel sarılıp atalarımız Osmanlı ve Selçuklular gibi Adaletli ve insancıl bir süpergüç
olmalıyız. Bu konuları iyice anlamak isteyenler için Hindistan tarihini; nasıl
sömürgeleştirildiğini ve Hindistan’da İngiliz ürünlerine karşı verilen “pasif
direnişi” araştırmanızı ve ibret almanızı tavsiye ederim.Son olarakşu haber linkiyle
yazımı noktalamak istiyorum:“Amerikan ordusunda eğitim hedefleri : Kuran;
örtülü Müslüman hanım; cami.”
Duamızın sonu alemlerin Rabbi Allah’a hamdü senadan ibarettir.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil