27 Mart 2016 Pazar

YILBAŞINI KUTLAMAK
وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَاالنَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ اِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَاءَ هُمْ بَعْدَ الَّذِى جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَالَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِىٍّ وَلَا نَصِيرٍ (120

               Yılbaşı, tarih başlangıcı olarak müslümanlara ait değildir, Hristiyanlara aittir. Aslında kış gün dönümünü kutlama âdeti çeşitli Asya ve Avrupa putperest (pagan) topluluklarda vardı. Şöyleki Esasen Hıristiyanlıkta bile yeri bulunmayan Noel kutlamaları, gökte parlayan ayı gören putperestlerin ilâh kabul ederek aya tapınmalarıyla başlayıp, daha sonra güneşin daha parlak olduğunu düşünerek güneşi ilâh seçmeleriyle geliştihttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif 24 Aralık’ta güneşin daha geç batmaya başladığını görerek ‘tanrımız, bizimle daha çok beraber olduhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Tanrımız bize iltifat ediyor” demişler ve 24 Aralık - 1 Ocak tarihleri arasında kalan süreyi içkiler içilerek, domuz ve hindi kızartmaları yiyerek, dans edip tepinerek kutlanılması gereken bayram günleri kabul etmişlerdirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif  Yılbaşına gelince: Hzhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif İsa’nın doğumundan yaklaşık 350 yıl sonra Roma’da ortaya çıktıhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Bu dönemde Roma İmparatorluğu’nun her yerinde Güneşe tapılıyorduhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Roma İmparatorluğu Güneş perestlik ile Hıristiyanlığı birleştirerek Güneş Tanrısının doğum günü olan 25 Aralık’ı Hzhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif İsa’nın doğum günü olarak kabul ettihttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif  25 Aralık’ta günler tekrar uzamaya başlayınca tanrıları kendileriyle kalmaya razı olmuş ve yeniden doğmuş anlamına geldiğinden mutlulukları dans, coşku, içki, ışıklandırma, ağaçlarla yeşillendirme, hindi kesme gibi eğlencelerle kutlarlardıhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif İşte 25 Aralık - 1 Ocak arası bu sebeple eğlence günleri ve tatil olarak kabul edilmiştirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Hıristiyanlar bu günlerde domuz başı, kaz kızartması ve hindi yemeyi gelenek haline getirmişlerdirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif
Sonradan tarihî kayıtlara uygun olmadığı halde Hz. İsa' nın doğduğu gün kilise tarafından 25 Aralık' a çekildi, eskiden beri yapılmakta olan kutlamaların Hristiyanlığa dahil edilmesi hedeflendi. Ancak zaman içinde bu 
kutlamaya katılan diğer kiliseler aynı tarihte birleşmedi, farklı tarihleri  benimsediler. Yılbaşında yapılan Noel Yortusuna (Hristiyanlığa mahsusu bir 
âyine) adı karıştırılan Noel Baba (Aziz Nichola, Santa Claus) aslında; yani 
tarihî bir şahıs olarak bir Hristiyan azizi (ermişi, velîsi) dir. Zaman içinde bu azizin tarihi kimliği değiştirilmiş, kendisiyle ilgili birçok efsâne uydurulmuş ve ilk defa 17. asırda Almanya' da Noel Yortusuna karıştırılmış, daha sonra bu uygulama Hristiyan dünyasına yayılmıştır. 
Müslümanlar tarih başlangıcı olarak hicreti kullanırlar. T.C. Devleti Hristiyanlara ait bulunan bu tarih başlangıcını resmen benimsediği için bu yılbaşı, aynı zamanda "Türkiye' nin resmî yılbaşı"dır, millî ve dinî yılbaşı değildir. 
Bu kısa tarih bilgisinden çıkan sonuç şudur: 
a) 2011 yıl önce müslümanların veya Türklerin tarihinde, tarih başlangıcı olacak bir olay geçmemiştir. 
b) Hz. Îsa' nın doğum tarihine uygun olmamakla beraber onun doğumu bu tarihin başlangıcı olarak kabûl edilmiş; bundan öncesi ve sonrası için "milattan (İsa' nın doğumundan) önce, sonra" denilmiştir. 
c) Hz. İsa biz müslümanlara göre aziz bir peygamberdir (aleyhisselâm), ancak Hristiyanlar onu peygamberlikten çıkarmış, tanrılaştırmışlardır. 
d) Noel Baba aslında bizce de saygıya değer bir mümindir (Hz. İsa' nın tebliğ ettiği dîne inanmış ve o din içinde yetişmiş biridir.), ancak dün Hristiyanların, bugün dinli dinsiz Batı' nın Noel Babası, nitelikleri bakımından bu mümin aziz kişi değildir. Onun adının karıştırıldığı yortu da bir Hristiyan ibâdetidir. Böylece yukarıda ana hatlarıyla açıklamaya çalıştığımız yılbaşının, din olarak aslından saptırılmış Hristiyanlığa, ve kültür olarak da putperest Batı kültürüne dayandığı, ve onun bir parçası olduğu anlaşılmaktadır. 
Yılbaşı, takvim, tarih, tatil, bayram, eğlence, şenlik ve bunlarla ilgili âdetler bir milletin kültürüdür. Kültür ise din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olurlar. Böylelikle bedenini parça parça kaybeden din zamanla kaybolur ve o milletin hayatından çıkar, onun yerine ise yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir yerleşir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine' ye Hicret edince, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını ikame etti. Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı.
Bunun için “Müslümanlar bu yılbaşını takvim başlangıcı yaparak  yılbaşı gecesinde yapılan eğlencelere iştirak ederlerse ne olur?” sorusu dini ilgilendiren bir alana aittir.
Yılbaşı dolayısıyla toplantı ve eğlence yapan  müslümanlar, bu eğlencelerde içki kumar zina vb. hiçbir haram işlemeseler dahi, kökeni İslâm' dan başka bir dîne dayalı olan bir etkinliğe katıldıkları ve başka dinden olanlara –dini ve kültürel bir konuda- benzer hale geldikleri için günah işlemiş olurlar. "Bir din ve kültür topluluğuna kendilerini benzetenler onlardan sayılır" meâlindeki hadîs bu davranışı yasaklamaktadır. İslâm' ın beş temel amacından biri dîni (müslümanların hayatında İslâm' ı) korumaktır. İslâm' ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi ise haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucuna dahi götürür. 
Şimdi şu ayeti kerimeleri dinleyelim ve üzerinde düşünelim:
“120-121. (Ya Muhammed) sen, onların dinlerine /yollarına(hayat tarzlarına) tabi olmadıkça; Yahudiler ve Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar. (121) Onlara açıkça de ki, “Hidâyet yolu ancak Allah tarafından gösterilmiştir.” Ve eğer, edindiğin her türlü bilgiden sonra onların arzularına teslim olursan, seni Allah’ın gazabından koruyacak bir hamî (sahip) ve muin (yardımcı) bulunmayacaktır.”( bakara)

217.“Onlara gelince, eğer yapabilseler sizleri dininizi inkâra zorlamaya muvaffak oluncaya kadar harbe devam edeceklerdir. Fakat (iyi bilin ki sizden) her kim dinini inkâr eder ve bir kâfir olarak ölür ise, işte onlar dünyada da ahrette de çalışmaları boşa gidenlerdir. Onlar ateşe müstehak olacaklar ve ilelebet cehennemde kalacaklardır. (bakara)

100. Ey müminler, kendilerine kitap verilenlerin bir grubuna uyarsanız bunlar sizi iman ettikten sonra döndürüp kafir yaparlar.
101. Allah'ın ayetleri size okunuyorken ve O'nun Peygamberi aranızdayken nasıl kafir olabilirsiniz? Kim Allah’a sımsıkı sarılırsa doğru yola iletilmiş olur.” Ali İmran


149. Ey müminler, eğer kâfirlere itaat ederseniz sizleri topuklarınız üzerinde geriye döndürürler de hüsrana uğrarsınız.
150. Oysa Allah'tır sizin mevlânız. O yardım edenlerin en hayırlısıdır.”Ali İmran

51. Ey müminler yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse o da onlardan olur. Hiç kuşkusuz Allah, zalimleri doğru yola iletmez.” Maide

25. Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, ona arka dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir.
26. Bunun sebebi; onların, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayan kafirlerlere "Bazı hususlarda size itaat edeceğiz " demeleridir. Oysa Allah, onların gizlediklerini bilmektedir.
27. Ya melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nasıl olacak?
28. Bu, onların Allah'ı gazaplandıran şeylere uymaları ve O'nun rızası olandan hoşnut olmamalarından dolayıdır. Allah ta onların işlerini boşa çıkarmıştır.”(Muhammed)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder