27 Mart 2016 Pazar

MEZARDAN ÇIKARILAN İLİM
Bilemezsiniz bazen yanı başınızda yaşayan bir tarih vardır fakat bazan siz bundan habersizsinizdir. Büyüklerimizde  ibretlik bir çok deneyimler bulunur. İşte benim hatırasını yazmak istediğim kişi kendisinden akaid, fıkıh ve feraiz dersleri aldığım kıymetli hocam Ali Küçüker’dir. Bugün yetmişini aşmış olan hocam tek parti döneminin en soğuk günlerini yaşamış biri olarak hala aramızda ve ilmi faaliyetlerini sürdürüyor. Hocam bundan 50 sene önce Lütfi Doğan hocamızdan icazet almış. İlim aşkı, okuma azim ve hırsıyla dolu olan hocam okuduğu o günlerde İslami ilim kitabı bulamamaktadır. Çünkü artık Arapça kitap basılmamakta ve talep olmadığı için ticareti de kolaylıkla yapılamamaktadır. Hocamız o yıllarda Erzincan’a bağlı bir ilçede bir alimin vefat ettiğini ve ilçe müftüsünün de büyük bir ümitsizlikle “Artık bu kitapları okuyan olmaz!” diyerek İslami Arapça eserleri ilçenin kabristanına gömdürdüğünü öğrenir. Hocam kitapların gömülü olduğu ilçeye doğru yola çıkar. Tanıdıklar vasıtasıyla kitapların gömülü olduğu mezar bulunur. Kazma kürek çalışılarak tekrar kitaplar günyüzüne çıkarılır. Aradan bir iki hafta geçtiği için toprağa değen kitaplar küflenmiştir. Toprak kokmaktadır. Fakat koca kütüphane aynı yere gömüldüğünden arada kalan; yağmur ya da küfün etkilemediği eserler hocamız tarafından seçilir. Mezar eskisi gibi kapatılır.
Bu olay bize aslında çok şey söylemektedir. Bugün bize ilimden bir takım kırıntılar ulaştıysa gayretli azimli ve çalışkan kişilerin sayesindedir. Tek parti devrinde İslam ilimleri öylesine aşağılanmıştır ki bir müftü bile soğukkanlılığını kaybedip artık geri dönüş olamayacağını düşünerek bir alimin kütüphanesini ilçe mezarlığına gömdürebilmiştir.
Bugünün kitap eser bolluğuna baktıkça hocamızın yaşadığı o çile aklıma gelir ve kendi kendime bu günlere kolay gelinmediğini söylerim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder