HUTBE; HİCRET
Bundan 1400 yıl önce işte
bugünlerde Allah’ın Rasülü (s.a.v.) mekkeden medineye hicret yani göç
etmişlerdir. Bu olay İslam tarihinde bir dönüm noktası kabul edilmekte ve hicri
takvimin başlangıç vakti sayılmaktadır. Hicret islamiyetin yayılması bakımından
en önemli tarihtir. Bundan sonra Müslümanlar hem kendilerini korumuşlar eğtim
kanun vb. konularda ahkamını uymuşlar ve gelişip yücelmişlerdir.
Aziz mü’minler!
Hicret her ne kadar tarihi
bir olaymış gibi anlatılsada İslam dinin de çok önemli yeri olan ve kıyamete
kadar geçerli bir ibadettir. Hicret sayesinde Müslümanlar dinlerini
yaşamadıkları islamın hükümlerini uygulayamadıkları ve çocuklarını rahatça
islami bir eğtim aldırarak onları Müslümanlarca yetiştiremedikleri yerlerden
bunları yapabilecekleri yerlere doğru göç ederler.böylelikle allahın ahkamına
ve rasulullahın yoluna muhalefet eden güçlüklerin Müslümanları ve nesillerini
dö nüştürücü ve dini yıkıcı eğtim_öğretim etkinlik veya baskınlarına karşı
korumuş olurlar.
Aziz cemaat!
Hicret bir kaçış değildir.
Hicret islamın hükümlerini rahatça yaşamak ve onu rahatça öğrenip öğretebilmek
için yeni şartların ve mekanların aranışı demektir. Hicret bir hareket gayret
allaha adanış ve onun (c.c.) uğrunda yürüyüştür. Hicret eden bir muhacir hal diliyle
şunları söylemiş olmaktadır. Ey rabbim bu dünya senin bu hayat tamamen senin
ben de senin aciz bir kulunum. Senin bana yap dediklerini yapabilmem ve bana
yapma dediklerini yapmam. Benim için çok değerli ölçülerdir. Hatta o kadar
değerli ki şu doğup büyüdüğüm yerden, şu yaşıma kadar edindiğim çevremden mal
ve mülkten her şeyimden daha değerlidir.
İbrahim (a.s.) ‘ın en
sevdiğini sana kurban ettiği gibi, şehitlerin canlarını sana sundukları gibi
bende kendimi sana adıyor ve sırf senin dinini daha iyi öğrenmek; çoluk
çocuğumun öğrenmelerini sağlayabilmek ve onu daha iyi yaşayabilmek için senin
geniştir dediğin dünyada yer arıyor ve sana hicret ediyorum.
Aziz Camaatim:
Demekki hicretin meşru
olmasının sebebi Müslümanların daha güçlenmeleri ; birlik ve dayanışma içinde
olmalarıdır.
Sözlerime hicretle ilgili
ayeti kerimeleri okuyarak son veriyorum.
İslam ahkamının uygulanmadığı
ve Müslümanların dönüştürülmeye çalışıldığı bir yerde bundan rahatsızlık
duymadan ve gücü elinde tutanların baskılarına boyun eğerek, onların
projelerine uyum sağlayarak yerlerinde
oturup kalkmakla kendilerine zulm edenlerin canlarını melekler alırken onları :
dinde ne halde idiniz. Diye sorgularlar onlara : biz o yerde (baskı altındaydık
allahın emirlerini yerine getiremiyorduk) çaresizlerdendik derler. Meleklerde
onlara: allahın yeri geniş değimliydi. Oradan hicret etseydiniz ya! Derler.
İşte dünya hayatının rahatını tercih ettiklerinden dolayı böylelerininvaracağı
yer cehennem ateşinden başkası değildir. O ne kötü bir varılacak yerdir…kim
Allah yolunda hicret ederse yer yüzünde gidilecek bir çok yer ve her türlü
genişlik bulacaktır.(nisa)
İman edip hicret eden ve
Allah yolunda cihat edenler ve hicret eden mü’minleri barındırıp onlara yardım
edenler varya işte onlar gerçek mü’minlerdir onlar için büyük bir bağış ve bol
rızık vardır. (enfel 74)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder